JoomlaLock.com All4Share.net

DİL ve AFETLERİ İKİYÜZLÜLÜK

İkiyüzlülk

Dil ve Afetleri 'İkiyüzlülük' - Şeb-i Vuslat

Sayı : 118 - Ekim 2017

 

Dil ve Afetleri 'İkiyüzlülük'

 

İkiyüzlü davranan kimse, birbirine düşmanlığı olan iki kişi arasında gider gelir ve her birinin hoşuna gideceği şekilde konuşur. Bu münafıklığın ta kendisidir.

Bu konuda Ammâr b. Yâsir (ra), Allah Resûlü’nün (sav) şöyle buyurduğunu haber vermiştir: “Bu dünyada iki yüzlü olanın, kıyamet günü ateşten iki dili olur.”

Ebu Hûreyre (ra), Rasul-i Ekrem’den (sav) şu hadisi nakleder: “Kıyamet günü, Allah’ın kullarının en kötüsünün ikiyüzlüler olduğunu görürsünüz. O şunlara bir şekilde, diğerlerine ayrı bir şekilde konuşur.”

Bir rivayette de şöyledir: “Bunlara bir yüzle, şunlara da başka bir yüzle gelir konuşur.”

Ebu Hûreyre (ra) der ki: “İkiyüzlüler, Allah (cc) katında emin kimseler değildir.”

Malik b. Dinâr (ks) der ki: “Tevrat’ta şöyle okudum: Kişi arkadaşıyla konuştuğu zaman aynı konuda birbirinden farklı sözler söylerse emniyeti yok olur. Allah (cc) kıyamet günü iki faklı ağızla konuşan kişiyi helâk eder.”

Rasul-i Ekrem Efendimiz (sav) şöyle buyurmuştur: “Kıyamet günü Allah katında kulların en sevimsizi yalancılar, kibirlenenler ve kalpleri kardeşlerine karşı kinle dolu olanlardır. Onlarla karşılaştıklarında yalandan güleryüz gösterirler. Bir de onlar Allah ve Resûlü’ne çağırıldıkları zaman ağırdan alırlar, şeytana ve onun işine çağırıldıkları zaman ise acele ederler.”

İbn Mesud (ra) “düşüncesizce yaşayan kimse olmayın” dedi. Yanındakiler, “bu nasıl biridir?” diye sorduklarında, “her esintiye (fikre) kapılandır” dedi.

Büyükler ikiyüzlülüğün münafıklık olduğunda görüş birliği içindedir. Münafıklığın pek çok alâmeti vardır. İkiyüzlülük de o alâmetlerden biridir.

Rivayet edildiğine göre, (Hz. Ömer (ra) zamanında) sahâbelerden biri vefat etti. Hz. Huzeyfe (ra), onun cenaze namazını kılmadı. Bu haber Hz. Ömer’e (ra) ulaşınca, “sahâbelerden biri ölüyor, sen cenaze namazını kılmıyorsun!” dedi. Hz. Huzeyfe de (ra) “Ey müminlerin emiri o da münafıklardandı” dedi. Bunun üzerine Hz. Ömer (ra), “Allah için sana soruyorum, bende onlardan mıyım? diye sordu. Hz. Huzeyfe, “Allah’ım beni bağışla, hayır Yâ Ömer sen onlardan değilsin. Ama senden başkası hakkında emin değilim” dedi.

 

İkiyüzlülüğün Tarifi

İki hasımdan her birine gidip güleryüz gösterse ve bunda samimi ise, bu münafıklık ve ikiyüzlülük değildir. Zira her iki hasımla da dost olabilir. Ancak onun dostluğu zayıftır, kardeşlik derecesine ulaşmaz. Çünkü hakiki dostlukta onun düşmanını da sevmemesi gerekir.

Fakat her bir hasma gidip birinin söylediğini diğerine anlatıyorsa bu ikiyüzlülüktür. Dedikodudan daha kötüdür. Zira dedikodu, sadece bir tarafın sözünü diğer tarafa ulaştırmaktır. İkiyüzlülük ise her ikisine de gidip diğerinin aleyhinde bulunmaktır. Her birinin, diğerine karşı gösterdiği düşmanca tavrın güzel olduğunu anlatmaya çalışır. İşte bu ikiyüzlülüktür.

Her bir hasma gidip, “sana yardım edeceğim” diye söz vermesi, her birinin düşmanlığını “iyi yapıyorsun.... gibi cümlelerle) övmesi, yüzüne karşı övdüğü halde yanından ayrılınca sövmesi de ikiyüzlülüktür.

Bu durumda iki hasmın arasındaki kişinin susması gerekir. Eğer taraf olmak istiyorsa da hasımlardan haklı olanı, gerek yüzüne karşı, gerek arkasından, gerekse de düşmanının yanında övmelidir.

Abdullah b. Ömer’e (ra) “Biz idarecilerimizin yanına girdiğimiz zaman bir şeyler konuşuyoruz. Çıktığımızda ise başka türlü konuşuyoruz. Konuda ne dersiniz?” diye sorduklarında, Abdullah b. Ömer: “Allah Rasulü zamanında biz bu davranışı münafıklık sayardık” demiştir.

İdarecinin yanına girmek ve ona övgüde bulunmak gerekmediği halde bu davranışı sergilerse o, münafıklıktır.

İdarecinin yanına girdiğinde korkusundan ona övgüde bulunuyorsa bu da münafıklıktır. Çünkü onun yanına girmekle kendisini buna mecbur etmiştir.

Az ile yetinip, mal ve mevkiyi terk ederek idarecinin huzuruna çıkmak gerekmediği halde, makam, mevki ve zenginlik elde etmek için huzuruna varıp övgüler yağdırsa bu da münafıklıktır. Bu konuda Allah Rasulü (sav) şöyle buyurmuştur. “suyun baklayı yeşerttiği gibi, mal ve makam sevgisi de kalpte münafıklığı yeşertir, kuvvetlendirir.” Bu sevgi kişiyi idarecilere, onları gözetmeye, kendilerine karşı riyakârlık yapmaya muhtaç eder.

 

Kötülüğünden Korkulan Kişiye Güleryüz Göstermek

Zaruretten dolayı idarecinin huzuruna çıkmış ve övgüde bulunmadığı takdirde kendisine bir zararın geleceğinden korkuyorsa, bu kimse mazeretlidir. Çünkü şerden sakınmak için övgüde bulunmak caizdir.

Bu konuda Ebu’d Derda (ra) şöyle demiştir, “biz bazı insanların yüzüne karşı güleriz, halbuki kalbimiz onlara lanet eder.”

Hz. Aişe annemiz (ra) anlatır, “Adamın biri Allah Resûlü’nün huzuruna gelmek için izin istedi. Rasulûllah (sav), “Ona izin verin, o aşiretinin en kötü adamıdır” buyurdu. Adamı içeri girince Rasulûllah (sav) onunla yumuşak konuştu. Adam oradan ayrılınca ben, “Ey Allah’ın Rasulü! O adam hakkında söyleyeceğini söyledin, huzuruna girince de onunlar yumuşak konuştun” dedim. Bunun üzerine Rasul-i Ekrem (sav), “Ya Aişe! İnsanların en kötüsü, şerrinden korkularak kendisine ikram edilen kişidir” buyurdu.

Bu durum sadece, güleryüz ve tebessümle karşılamaktan ibaret olduğu zaman caizdir. Ama ona övgüler yağdırmak ise apaçık bir yalandır. Bu da zaruret ve zorlama olmadan caiz olmaz.

Şerrinden korunmak için güleryüz gösterdiği kişiye övgüde bulunmaz, batıl sözlerinde onu tasdik etmez, tamam anlamında başını sallamaz. Onun söylediği batıl sözleri inkâr etmelidir. Buna gücü yetmezse diliyle susar, ancak kalbiyle inkâr eder.

Rabbim cümlemizi ikiyüzlülükten, ikiyüzlülerden, münafıklardan muhafaza eylesin, Rabbim (cc) yar ve yardımcımız olsun, âmin.

 

Kaynakça:

Dil Belâsı, Hüccetü’l İslam İmam Gazali, Semerkand Yayınları, 2011.

 

Yazar:  Şeb-i Vuslat

 

 

gh logo           rahiask gri         rahiask logo             google play

Top
bursa escort , escort bursa , izmit escort , van escort