JoomlaLock.com All4Share.net

HASTALARI ZİYARET

hasta ziyareti

Hastaları Ziyaret - Nurten ÖZEN

Sayı : 110 - Şubat 2017

 

Hastaları Ziyaret

 

Bizleri yoktan var eden, varlığından haberdar eden Rabbimize hamdu senalar, başlarımızın tacı gönüllerimizin ilacı sevgili Peygamberimize salatu selam her türlü ihtiram varisi ekmellerinin üzerine olsun. 

Müslümanların birbiri üzerinde hakları vardır. Hastayı ziyaret etmek bu haklardan biridir. Hasta ziyareti; ister salih ister fâsık olsun, hastanın hal ve hatırını sormak, gönlünü almak, gücü yettiğince ihtiyacını karşılamak demektir. Bir hastayı bulunduğu yerleşim biriminde hiç kimse ziyaret etmez ve ihtiyaçlarını karşılamazsa orada yaşayan bütün müslümanlar sorumlu olurlar. Böylelikle tıpkı aç olanı doyurmak ve esir olanı esaretten kurtarmak gibi hasta ziyareti de farz-ı kifaye hükmünü alır.

Hasta Ziyaretinin Güzelliği

Şimdi Rasulü Ekrem Efendimizin bu konudaki buyruklarını dinleyelim.

“Bir müslüman, hasta bir kardeşini sabahleyin ziyarete giderse; yetmiş bin melek akşama kadar, akşam ziyarete giderse, sabaha kadar onun bağışlanması için Allah’a yalvarır.” (Ebu Davud, İbni Mace) 

Kıyamet gününde Allahu Teala ile hastayı ziyaret etmeyen insanlar arasında şöyle konuşmalar geçecektir: “Ey Ademoğlu! Hastalandım beni ziyaret etmedin!” “Allahım Sen Alemlerin Rabbi iken ben seni nasıl ziyaret edebilirdim?” “Falan kulum hastalandı, ziyaretine gitmedin. Onu ziyaret etseydin, beni onun yanında bulurdun.” buyurur. 

İbni Mace’nin rivayetine göre Rasulullah Hz. Ömer’e: “Bir hastanın yanına girdiğinde sana dua etmesini iste! Çünkü onun duası meleklerin duası gibidir.” buyurmuşlardır. İbni Mesud hastalandığında Rasulü Ekrem Efendimiz onu ziyareti esnasında şöyle buyurdu: “Bir müslümana hastalık ve daha başka eziyet verici bir şey isabet ederse, muhakkak Allah, ağacın kendi yapraklarını döktüğü gibi o kimsenin günahlarını döker.

Nasıl Ziyaret Etmeli 

Peygamber Efendimiz’den öğrendiğimize göre: Hastayı ziyaret eden kimse, elini hastanın alnına koyarak veya elini tutarak nasılsın diye hatırını sormalı, geçmiş olsun, hastalığın günahlarına keffaret olur inşallah, demeli ve ileride güzel günler göreceği temennisiyle onu rahatlatacak ve ümit verecek konuşmalar yapmalıdır. Hastanın yanında iyi ve hayırlı sözler söylemelidir; çünkü orada bulunan melekler yapılan dua ve temennilere amin derler. Uygun zaman kollamalı ve hasta ziyareti kısa olmalıdır. Moral bozucu boş sözlerden sakınılmalıdır. 

Bir gün Cebrail Hz. Peygamber’in yanına geldiğinde O’nun rahatsızlığını gördü ve şöyle dua etti: “Seni rahatsız eden her şeyden Allah’ın adıyla iyileşmeni dilerim. Her nefsin veya haset eden her gözün şerrinden Allah sana şifa versin. Allah’ın adıyla iyileşmeni dilerim.”

Hz. Aişe annemiz şöyle anlatıyor: Hz Peygamber (sav) bir hasta ziyaretine gittiğinde mübarek elini ağrının sızının bulunduğu yere koyar, bismillah derdi. 

Bir Yahudi çocuğu Peygamber Efendimiz’e hizmet ederdi, çocuk bir gün hastalandı. Sevgili efendimiz onu ziyarete gitti, başucuna oturdu ve ona: “Müslüman ol!” buyurdu; Çocuk yanında duran babasının yüzüne baktı, babası: “Ebu Kasım’ı dinle.” deyince çocuk müslüman oldu. Şefkat Peygamber’i oradan ayrılırken şöyle şükretti: “Şu yavrucağı cehennemden kurtaran Allah’a hamdolsun.” (Buhari, Cenaiz, 79)

Velhasılı; rahmet Peygamberi Efendimiz büyük-küçük demeden hasta ziyaretine önem verirdi. Zira hastalık insanların en zayıf olduğu anlardan birisidir. Onlarla ilgilenmek, duasını almak, belki dua etmek, mümkünse nasihat etmek, şifa dilemek, hastalığın bir nimet olduğunu, günahları temizleyici olduğunu bildirmek gerekir.

Rabbimiz cümlemize maddi manevi şifalar ihsan buyursun. Hastalık gelmeden sağlığın, meşguliyet gelmeden boş vaktin, fakirlik gelmeden zenginliğin kıymetini bilmeyi nasip etsin.

Amin...

 

Yazar: Nurten ÖZEN

 

 

gh logo           rahiask gri         rahiask logo             google play

Top
bursa escort , escort bursa , izmit escort , van escort