JoomlaLock.com All4Share.net

AFGANİSTAN DOSYASI - 2

afganistan dosyasi

Afganistan Dosyası - 2 - İrfan AYDIN

Sayı : 79 - Temmuz 2014

 

Afganistan Dosyası - 2

 

Şehirleri: Kabil, Kandehar, Herat, Celalabad, Mezar-ı Şerif, Gazne, Baghlan’dır. Pul-i Humri ise önemli endüstri merkezidir.

Köy ve göçebe hayatı: Köy ve aşiret gruplarına dayalı toplumlarda ailenin bütünlüğü ve bölünmezliği temel kuraldır. Aile, en yaşlı ve otorite kişi tarafından idare edilir. Köylerde aile tek katlı kerpiç ve etrafı duvarla çevrili ev veya küme evlerde oturur.

Şehir hayatı: Şehir ve kasabalarda yaşayanların hayatı, çiftçi ve göçebelerden çok modern ve oldukça teşkilatlıdır. Kadınlar, “Perdah” denilen peçe ve “Şadri” denilen çarşaf giyerler. Perdah 1959’da serbest bırakıldı ve kadınlar devlet dairelerine işe alınmaya başlandı.

Eğitim: 1946 yılında kanunla kurulan Kabil Üniversitesi; tıp, hukuk, siyasal bilimler, mühendislik, vb. gibi bir çok fakültelerden meydana gelir. 1963 yılında Celalabad’da, Nangehar Üniversitesi kuruldu. Ayrıca bir çok öğrenci de yurt dışında çeşitli ülkelerde yükseköğrenim görmektedir. Erkeklerin % 10’u iyi eğitim görmüştür. Kadınlarda bu oran daha düşüktür.

Bu durumu düzeltmek ve daha iyiye götürmek için gerekli tedbirler alınmaktadır.

Ülkede altı yıl süreli ilkokullara devam etme, 1955’den sonra 1960’lı yıllarda önemli ölçüde artmıştır. Okuma-yazma oranı düşüktür. Eğitim, her düzeyde parasızdır ve ilköğretim mecburidir. Sanat ve edebiyatta İslâm dininin etkisi çok büyüktür. Edebi lisan olarak Farisî kullanılır.

Ekonomi: Hızlı endüstrileşme hamlelerine rağmen, Afganistan önemli bir tarım memleketi olarak kalmıştır. İş gücünün % 85’i tarımla uğraşır. Tarım alanları küçük gruplar halinde olup, toprak ilkel metodlarla işlenir. Afganistan’da coğrafi engellerin yanında toplumsal hayatın da büyük sorunları vardır. Okuma yazma oranı yüzde 10 civarında olan Afganistan fert başına düşen gelir bakımından da dünyanın en yoksul ülkeleri arasındadır.

1956 yılında çıkan kanuna göre 5 yıllık kalkınma programlarıyla ekonominin modernleştirilmesine başlanmıştır. Plandaki ana konu; zirai teknoloji ve sulama imkanlarının geliştirilmesidir.

Buğday, mısır, pirinç, fasülye, bezelye, çavdar, darı, yonca, patates, soğan, lahana, patlıcan, kabak, kiraz, elma, erik, üzüm, zeytin, portakal, limon, muz, pamuk, şeker pancarı ve tütün başlıca tarım ürünleridir.

Hayvancılık: Koyun, keçi, deve, at ve eşek beslenen önemli hayvanlardandır. Dört çeşit koyun türü vardır. Bunlardan Gilzai cinsi yünü için, Türki cinsi et-yün-süt için, Arabi cinsi halı yünü için, Karakul cinsi derisi için beslenir.

Sanayi: Evlerde yapılan el işlerinden başka, Afganistan sanayi bakımından yeni gelişen bir ülkedir. Yalnız kumaş, çimento ve şeker fabrikaları önem arzeder. Toplam yıllık kumaş üretimi kapasitesi 1,5 milyon metredir. Çimento üretimi yıllık 15.000 tondur. Evlerde dokunan halı ve ipek böceği vasıtalarıyla üretilen ipek ipliği önemli bir yer tutar.

Su Gücü ve Sulama: 1930’dan itibaren hükumet, eski baraj ve su kanallarının imarı için önemli teşebbüslerde bulundu. Dışarıdan yabancı mühendisler getirerek kurulacak fabrikalar ve Kabil’in elektrik ihtiyacı için modern barajlar inşa ettirdi. Bu barajlardan Jabal-u’s-Siraj 2400 kw, Pul-i Humri 9000 kw, Çakivardak 4000 kw’lık enerji üretmektedir.

İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra sulama gayesiyle Amerikan mühendislerine yaptırılan Angandab Barajı 63.133, Kojaka Barajı 72.846 hektarlık bir alanı sulamaktadır. Bu barajlardan önemli ölçüde elektrik enerjisi de elde edilmektedir. Ayrıca Kabil Nehri üzerinde kurulan Naplu, Sarabi ve Dorun isimlerinde üç baraj vardır.

Ulaşım ve Taşımacılık: Demiryollarının toplam uzunluğu 24.6 km, karayolları 42150 km (bunun 12,350 km’si asfalt, geri kalanı yani 29,800 km’si stabilize yoldur), su yolları 1,200 km’dir. Ülkede boru hatlarının toplam uzunluğu 466 km’dir. 51 adet havaalanı bulunan Afganistan’ın en büyük havalalanı Kabil Havaalanı’dır. 11 adet helikopter alanı mevcuttur.

Eğitim: Gardez şehri yakınında bulunan Bamozai ilköğretim okulunun kız sınıfında oturan kız çocukları. Okulun binası yoktur ve dersler açıkhavada bostanın gölgesinde yapılmaktadır. (Paktiya Vilayeti, Afganistan, 2007)

Afganistan eğitim sistemi 6+3+3 şeklinde bir kademelendirme üzerinde şekillenmiştir. Buna ilişkin olarak okul öncesi eğitim ile başlayan süreç (0-3 yaş ve 4-6 yaş iki aşamalıdır), 6 yıllık bir genel öğretim sistemi ile devam etmektedir. Bu aynı zamanda genel okur yazarlık kursları ile de desteklenmektedir. 6. sınıf sonrasında ise ikili bir ayrım ile din eğitimi ağırlıklı ortaokullar ve genel eğitim müfredatını benimsemiş ortaokullarda eğitim verilmektedir. 

Son aşama olan liseler ise 3 farklı bölümden oluşmaktadır. Bu noktada bir anlamda branş eğitimi almakta olan öğrenciler öğretmenlik liselerinde, teknik meslek liselerinde ve sosyal-fen bilimleri ağırlıklı liselerde öğrenim görebilmektedirler. Bundan sonra ise branşlarına ilişkin yüksek öğrenim kurumlarına devam etmektedirler.

Afganistan’da eğitim alanında kadın ve erkek arasında herhangi bir ayrım yapılmamıştır. Her Afgan vatandaşı eğitim hakkından yararlanmada eşit haklara sahiptir. Her 7 yaşına gelen her çocuk devlet okullarından parasız yararlanma hakkına sahiptir. Afganistan Anayasası 43. maddesine göre, devlet okulları parasızdır ve ilköğretim zorunludur. Ancak Afaganistan’ın uzun yıllar süren işgallere maruz kalması ve ülkenin içinde bulunduğu siyasi, ekonomik açmazlar eğitim sistemini de olumsuz etkilemiştir. 

Ülkede 2005 yılı verilerine göre 5 milyona yakın çocuk okullarda eğitim görmüştür. Ancak okullaşma oranındaki düşüklük, öğretmen ve kırtasiye yetersizliği gibi nedenlerden ötürü istenilen verim alınamamaktadır. Buna rağmen 2003 yılında 8.500 çadırda, 25.000 civarında öğrenci, bu çadırlarda verilen eğitim hizmetinden yararlanmıştır.

Türkiye-Afganistan Siyasi İlişkileri: 

Afganistan’la ilişkilerimiz çok uzun yıllara dayanmakta olup, bu ülkeyle çok güçlü tarihi ve kültürel bağlarımız vardır. Bir örnek olarak, Mevlâna Celaleddin Rumi (ks), Afganistan’ın Belh şehrinde doğmuş ve daha sonra ailesiyle Anadolu’ya göç etmiştir.

Afganistan’ın bağımsız bir ülke olarak uluslararası platforma çıkması kurtuluş savaşının sürdüğü yıllara rastlamış ve bu durum iki ülkeyi daha da yakınlaştırmıştır. Afganistan daha kurtuluş savaşı sırasında bizi tanıyan ikinci devlet olmuştur. Afgan halkının kurtuluş mücadelemize verdiği destek halen hatırlanmaktadır. Aynı şekilde, o yıllarda Afganistan’ın modernizasyonu için ülkemiz de, elinden gelen katkıyı sağlamıştır. 

1930’lu yıllarda Türkiye, Nadir Şah’ın isteği üzerine özellikle tıp, hukuk ve siyasal bilimler alanında Afganistan’a eğitmen göndermiş ve bu ülkenin gelişmesine katkıda bulunmak için çaba harcamıştır. Kabil’de Mülkiye Mektebi, Güzel Sanatlar Akademisi ve Konservatuar gibi kurumların oluşturulmasına ülkemiz tarafından katkıda bulunulmuştur. Tabi o yıllarda Afganistan’ın Türkiye’ye özenerek yaptığı reformlar müslüman Afgan halkı tarafından tepki ile karşılanmıştır. Çıkan ayaklanmalar neticesinde Nadir Şah devrilerk yerine Zâhir Şah geçmiştir.

Cumhuriyet tarihinin en kapsamlı dış yardım programı halihazırda Afganistan’da uygulanmaktadır. Ülkemiz, Vardak ve Cevizcan İl İmar Ekiplerimiz ile başta TİKA olmak üzere sivil ve askeri uzmanları vasıtasıyla Afganistan’ın kalkınmasına aktif destek sağlamaktadır. Yeniden imar, Afgan ordusu ile polisinin eğitimi dâhil kapasite oluşumu, sağlık ve tarımsal kalkınma öncelikle eğildiğimiz alanlardır. 

Afganistan’a Yönelik Yardımlarımızdan Bazıları Şunlardır: 

-Ekonomisi büyük ölçüde tarıma dayanan Afganistan’da yaş meyve ve sebzenin pazar ömrünü uzatmaya olanak sağlayan, ilk iki soğuk hava deposu ülkemiz tarafından Vardak Vilayeti’nde inşa edilmiştir. Böylece anılan vilayette bir yandan Afgan üreticilerin gelir düzeyi artırılırken, diğer yandan Afgan vatandaşlarının taze sebze ve meyveyi daha uzun süre ve ucuza tüketmesi sağlanmıştır.

-Afganistan’a eğitim alanında da önemli katkılar sağlanmaktadır. Bir yandan Afganistan’da ülkemiz tarafından okul inşa edilirken, diğer yandan Afgan öğrencilere ülkemizde üniversite eğitimi görmelerini teminen burslar verilmektedir. 

Milli Eğitim Bakanlığımız’a bağlı olarak faaliyet gösteren ve Afganistan’ın kuzeyindeki Cevizcan Vilayeti’nde bulunan Akça Kız Lisesi eğitim alanında bu ülkeye yönelik bir başka önemli katkımızı teşkil etmektedir. 

-Sağlık alanında, Afganistan’da inşa edilen klinik ve hastanelere ilaveten, Afgan hastaların belirli kontenjanlar dahilinde ülkemizde tedavisi gerçekleştirilmektedir. Ayrıca, Kabil’de Eğitim ve Araştırma Hastanesi düzeyinde bir tesis inşası ve işletilmesine yönelik proje çalışmaları sürmektedir. Bu hususlara ilaveten, çeşitli alanlarda Afgan uzmanlara yönelik olarak kısa dönemli eğitim olanakları sağlanmaktadır.

Ayrıca her yıl Türkiye-Afganistan-Pakistan arasında Cumhurbaşkanları düze-yinde üçlü zirve İstanbul’da toplanmaktadır. Sadece bu toplantının Türkiye’nin ev sahip-liğinde yapılması bile bölgedeki gücümüzü göstermektedir.

Sonuç: Tarihte uzun yıllar Türk-İslâm hanedanlarının yönetiminde olan ve içinden yüzlerce evliya çıkarmış Horasan bölgesinin bir kısmında yer alan Afganistan, bizim için uzak bir coğrafya olmaktan çok ötelerde mana ifade eder. Biz Afganistan halkını bıraksak da onlar bizi bırakmazlar. 

Jeopolitik öneminden dolayı yaklaşık yüz elli yıldır istikrarsız bırakılmış bir ülkedir Afganistan. Zaten Müslüman ülkeler ya yer altı zenginliklerinden ya da bulundukları geçiş yollarından dolayı hiç bir zaman kendi başlarına bırakılmamışlardır. Yüz elli yıldır İslâm dünyası fakirlikle, terörle, işgallerle çalkalanıp durmaktadır.

Afganistan, dikkat edilirse, doğalgaz yataklarının bulunduğu Orta Asya’ya komşudur. Zaten Amerika’nın amacı zengin doğalgaz yataklarına sahip Türkmenistan’ın gazını, Pakistan üzerinden Hint Okyanusu’na indirmekti. Afganistan yine Çin tarafından işgal altında bulunan doğalgaz yataklarına sahip Doğu Türkistan’a komşudur. Yine Afganistan İran’a komşudur. Ayrıca Afganistan İslâmî yönelimi büyük olan Tacikistan’a da komşudur. İçindeki Özbek nüfustan dolayı Özbekistan üzerinde büyük tesiri vardır. Afganistan geçmişte Babür Şah’ın Hindistan’ı işgalinde kullandığı geçitti. Kuzey güney koridoru Afganistan olmadan aşılamaz. Kısacası Afganistan’a sahip olan Orta Asya üzerinde söz sahibi olur. Bundan dolayı başta İngilizler olmak üzere dünya egemen güçleri tarafından hiç bir zaman kendi başına bırakılmamıştır. 

Son yıllarda Türkiye’nin bölgede artan önemi sayesinde Afganistan ile ilişklerimiz daha bir önem kazanmıştır. Her yerde olduğu gibi Türkiye’nin güçlenmesi, Müslümanları gerçek bağımsızlıklarına bir adım daha yaklaştırmıştır. Afganistan ve İslâm dünyasının en önemli iki sorunu cehalet ve taasubtur. 

Eğer cehaleti ve taassubu yenebilirsek gerisi kolaydır. Önümüzde uzun ve meşakkatli bir yol olduğunu unutmadan maddî mânevî gayretlere devem etmeliyiz. Yardım âlemlerin Rabbi Allah’tandır.

 

Yazar: İrfan AYDIN

 

Bu kategoriden diğerleri: « STRATEJİK SAVAŞLAR PATANİ DOSYASI - 1 »

 

gh logo           rahiask gri         rahiask logo             google play

Top
bursa escort , escort bursa , izmit escort , van escort