JoomlaLock.com All4Share.net

CEMİL MERİÇ

cemil-meric

CEMİL  MERİÇ (1916-1987)


Asıl adı Hüseyin Cemil olan Cemil Meriç, 1916 yılında bugün Türkiye’nin en güneyindeki vilayeti olan Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde dünyaya gözlerini açtı. İlkokulu bitirdikten sonra o zamanlar Fransız mandasında bulunan Hatay’da Fransız eğitim sistemi uygulanan Antakya Sultanisi’nde oku du. Burada aldığı bu eğitim ileriki yıllarda önünü açacak ve özelliklede kuvvetli bir mütercim olduğunu kanıtlayacak olan Fransızca’yı öğrenmesi bakımından önemlidir.

Cemil Meriç, aldığı bu eğitimi İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü -bu fakülteyi bitiremeden geri memleketine dönmüştür- ve yine aynı üniversitenin Fransız Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde gördüğü öğrenimle ziyadeleştirip, kendisini daha da geliştirmiştir.

Türk Edebiyatının özellikle son yüzyılda yetiştirdiği en mühim şahsiyetlerden olan bu büyük yazar ve düşünür ilk yazısını daha on iki yaşındayken Hatay’da çıkan Yeni Gün gazetesinde yayımlar. Özellikle 1941 yılından sonra İnsan, Yücel, Gün, Yirminci Asır, Yeni İnsan, Türk Edebiyatı gibi  dergilerde yazdığı yazıları, özellikle Balzac ve Victor Hugo gibi Fransız Edebiyatının en ünlü isimlerinden yapmış olduğu güçlü çevrileri ve yayımladığı kitapları ile hak ettiği üne kavuşmuş ve geniş bir okuyucu kitlesine ulaşmıştır.

Kendisi ile aşağı yukarı aynı zamanda yaşamış birçok önemli şahsiyet gibi o da ilkokul öğretmenliğinden nahiye müdürlüğüne,  tercüme kalemi muavinliğinden İstanbul Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nde verdiği derslere kadar çeşitli fasılalarla devam eden memuriyet hayatı yine aynı üniversitede yapmış olduğu yabancı dil okutmanlığından emekli olmasıyla son bulmuştur.

Çok iyi okuyup ve yazabilecek derecede Fransızca bilen Cemil Meriç, İngilizce’yi anlayabiliyor ve Arapça’ yı da öğrenmeye –kendi ifadesiyle “sökmeye”– çalışıyordu.
Milli  Eğitim Bakanlığı tarafından kendisine çeşitli çeviri görevleri verilmiş, yapmış olduğu çeviriler yine bakanlığın yayınevince basılmış ve kimileri de Türk Klasikleri arasına alınmıştır. Ayrıca çeşitli yayınevlerinden çıkan ansiklopedilere de makaleler yazmıştır.1955 yılında gözlerindeki miyobun artması sonucu görme yeteneğini tamamen kaybetse de bu olay ondaki azim ve şevki alamamış, örgencilerinin de yardımıyla çalışmalarına kaldığı yerden devam etmiştir.

Özellikle emekliliğinden sonra birikimlerini bir bir kitaplaştırmıştır. 1974’de Türkiye Milli Kültür Vakfı tarafından, “Umrandan Uygarlığa” adlı eseri ile “fikir dalında” ödül almış, 1980’de yine aynı vakıf tarafından “Kırk Ambar” adlı kitabıyla bir ödüle daha layık görülmüştür. 1981 yılında ise Ankara Yazarlar Birliği tarafından “yılın yazarı” seçilmiştir. (Belki aldığı daha nice ödülleri var ama biz burada sadece en önemlilerini zikretmeyi uygun gördük.)

Edebiyattan sosyolojiye, felsefeden içtimai meselelere kadar birçok alanda yazılar yazmıştır. Dili, bir milletin özü olarak değerlendiren Cemil Meriç, sansüre ve çeşitli ideolojilere hizmet eden, yapıcı değil de yıkıcı bir edebiyat anlayışına şiddetle karşı çıkmıştır.

Gayet hareketli, adeta bir koşuşturma içinde geçen hayatını -geçirdiği beyin kanaması ve kısmi felçten üç yıl sonra- 1987’de kaybetmiştir.
Kendisiyle yapılan bir söyleşide kızı Prof. Dr. Ümit Meriç hanımefendi yöneltilen sual karşısında babasını anlatırken “Gülü tarife ne hacet, ne çiçektir biliriz.” Demiştir. Bizler de kendisini doğrunun, hakikatin tarafında görerek yaşamını özetleyen iki sözcüğü, “öğrenmek ve öğretmek” olarak açıklayan bu büyük mütefekkîri en iyi kendi sözlerinde anlayabileceğimizi düşünerek ummandan birer inci misali olan bazı sözlerine yazımızda yer vermeyi düşündük.

•Kendini tanımak, marifetlerin marifetidir.
•Din, bir susuzluk, sonsuza karşı duyulan özlem. Bilgi değil aşktır.
•Kahramanlık, hatada ısrar etmemektir.
•Aldatmayan tek sevgili var dünyada: Mutlak güzel.
•İrfan, kemâle açılan kapı, amelle taçlanan ilimdir.
•Ulu çamlar fırtınalı diyarlarda yetişir.
•İzm’ler idraklerimize giydirilmiş deli gömlekleridir.
•Her büyük adam, kucağında yaşadığı cemiyetin üvey evladıdır.

•Murdar bir halden muhteşem
bir mâziye kanatlanıp uçmak gericilikse, her namuslu insan gericidir.
•Gerçek hükümdarlar, ebedi hükümrandırlar. Hazineleri yağma edildikçe zenginleşirler.
Yukarıdaki sözlerinden de anlaşılacağı üzere Cemil Meriç’i anlamak çok ciddi bir düşünce yapısı ve olgun bir anlayış gerektirmektedir.
Bu gün bu karanlık dünyada önümüzü daha da iyi aydınlatabilmek için amel-i salih ve güzel ahlâkla desteklenen kuvvetli bir imanın gerekliliğine inanıyoruz.
Bunun yanında biz inananları çeşitli vesilelerle bir temsil eden Meriç’i, onunla aynı kulvarda yürüyen ve bu sayfada elimizden geldiği kadarıyla kendilerini tanıtmaya çalıştığımız fikir adamlarının eser lerini iyi mütalaa etmeli ve düşünce dünyamızı zenginleştirmeliyiz.
Cenâb-ı Hak’tan bizleri bunda muvaffak eylemesini niyaz eder dualarınızı bekleriz.

Allah yâr ve yârânımız olsun.

GÜLZÂR-I HÂCEGÂN DERGİSİ'NİN 2008 TEMMUZ SAYISINDA YAYINLANMIŞTIR

 

gh logo           rahiask gri         rahiask logo             google play

Top
bursa escort , escort bursa , izmit escort , van escort