JoomlaLock.com All4Share.net

"GÖNÜL SOHBETLERİ VE SAADET VESİLELERİ" KİTABI ÇIKTI

"GÖNÜL SOHBETLERİ VE SAADET VESİLELERİ" KİTABI ÇIKTI

Sohbetler, Peygamber mektebinin kutlu dersleri… Yıllar, asırlar geçse de hikmetini kaybetmeyen pınar… Âb-ı hayat fışkırır sohbet pınarlarından. Bu öyle bir pınardır ki, içenleri nura gark eder. Akıllar, kalpler bu nurla aydınlanır. Sohbetin nurlandırdığı bu insanlar gökteki yıldız olurlar. Kendilerinden sonra gelecek bütün kuşaklara/nesillere ışık olur, yön olur, ufuk olurlar…
“Ashab” sohbetleşen anlamında… Tüm çağların o en kutlu insanları bu isimle anıldılar… Onlar Peygamber Efendimiz’in (sallallahu aleyhi ve sellem) sohbet arkadaşıydı. Sohbetle yetiştiler, kemâl buldular… Ve kendilerinden sonra gelenleri de sohbetle yetiştirdiler…
Sohbet, İslâm’ın sönmeyen ilim, iman, ihlâs, ihsan ocağı… Bu ocakta pişenler Peygamber Efendimiz’in yolundan gittiler… O’na (sallallahu aleyhi ve sellem) vâris oldular…
Önceleri ilim sadırdan sadıra (gönülden gönüle) nakledildi, sonra sadırdan satıra, en sonunda satırdan satıra aktarılmaya başlandı…

Musâhebâtu’l-Fuâd ve Vesâilu’s-Suâd - Gönül Sohbetleri ve Saâdet Vesîleleri adıyla yayınlanan bu eser, ilmin membaından beslenen bir gönülden, gönüllere aktarılan ilmin satırlara dökülmesidir… Bu eser ismiyle müsemma olarak bir âlimin/mürşidi kâmilin, ihvânlarıyla/yârenleriyle yaptığı gönül sohbetlerinin yazıya aktarılmasıdır…

Bu sohbetler ihvânın gönüllerine nakış nakış işlenir. Onda bir Müslüman, bir mümin, bir muhsin portresi çizilir…

Musâhebâtu’l-Fuâd ve Vesâilu’s-Suâd - Gönül Sohbetleri ve Saâdet Vesîleleri kitabıyla farklı pencereler açılır önümüze… Gönül sohbetleriyle aktarılan anlayış, idrak ve şuur… Ve bu sohbetlerle Müslümana gösterilen ufuk; saâdete dönüşen kulluk…
Müslümanların birçok konuya bakışı değiştiği gibi saâdet kavramına bakışları da değişti… Aslında bir Müslüman için en büyük saâdet güzel bir kul olabilmektir. Saâdetli olmak, elinden ve dilinden emin olunan, istikamet üzere olan, Allah’ı (celle celâluhu) razı eden bir Müslüman, şuurlu bir mümin olabilmektir.

İnsan bu dini öğrenmek ve yaşamak istiyorsa, tertemiz kaynaktan gelen sohbetlerden istifâde etmeli… İşte bu eser, dinini talim ve tatbik için bir insanı kâmile olan ihtiyacını hissettirecek nitelikte…

Din bütünlük manzûmesidir… Ahkâmıyla, ahlâkıyla; düşüncesiyle, yaşantısıyla bütünlük arz eder… Tasavvufa atfedilen birçok terimin aslında Müslümanca ve mümin olarak yaşayabilmek için vazgeçilmez bir unsur olduğunu göreceksiniz bu eserde…

Hâce Hazretleri (kuddise sırruhu’l-âli) birçok tasavvufî kaynak eserde zikredilen tevbe, mücâhede, takva, uzlet, halvet ve zühd… gibi kavramları farklı bir bakış açısıyla günümüz Müslümanlarının aklına ve kalbine sunuyor…

Tevbe; “Ey müminler! Hep birden Allah’a tevbe ediniz.” (Nur: 24/31) ayeti kerimesiyle “Sizden biriniz bir münkeri gördüğünde eliyle düzeltsin. Ona gücü yetmezse, diliyle düzeltsin. Ona da gücü yetmiyorsa kalben buğz etsin. Bu ise imanın en zayıfıdır.” (Müslim, Îmân, 78) hadisi şerifini birbiriyle ilişkilendirerek ferd boyutunda yapılması gerekenlerle birlikte toplumsal hayatımızı da kuşatması gerektiğini vurgulayarak açıklanmaya çalışılmıştır. Gözyaşlarıyla söylediğimiz “Estağfirullah el-Azîm!” sözleri ferd olarak bizleri temizlediği gibi, toplumsal olarak da haramları, mekruhları, münkerâtı hayatımızdan çıkarabilmeli, içkiyi, fuhşu, fâizi engelleyebilmeli…

Bu eser tasavvuftaki Mücâhedenin Hak namına yaşamak olduğunu anlatır insana. Bu hayatı Allah’ı (celle celâluhu) razı etmek için yaşamayı ve bunu da severek yapmanın gerekliliğini öğretir. İnsanın feda etmesi gereken şey kendisidir. Asıl mücâhede Enfusî seyirdedir. Ve bu seyrin nihâyeti yoktur. İnsan anlayışı, kabiliyeti nisbetinde bu seyirde ilerler. Nakşibendîleri diğer tarikatlerden farklı kılan bu anlayışları olmuştur. Onlar, sair yolların vuslat saydıkları yerden seyirlerine başlamışlardır. “Nakşibendîlerin sülûku anlayışlarında, Allah’ı tanıyışlarındadır. Anlayış olmadan tevbe, iman, kurbiyyet/yakınlık, hizmet olmaz.” buyuruyor Hâce Hazretleri (kuddise sırruhu’l-âli).

Ğavs hazretleri de (kuddise sırruh); “Bizim yolumuz -Tesbihlerinin imameye en yakın olan ilk tanesinden son tanesine geçiş kastedilerek- buradan buraya geçiştir.” buyuruyor. Bu yolda olup da Allah’ı (celle celâluhu) bulamayana/ bilemeyene sitem ediyor Hâce Hazretleri (kuddise sırruhul âli).

Şahsi meşrebleri uzlete meyilli olmasına rağmen, ümmetin ihtiyaçları Hâce Hazretleri’ni (kuddise sırruhu’lâli) hizmete dört elle sarılmaya mecbur bırakır. Bugünün sûfîlerinin, cihâdı ekber şuuruyla yapmaları icâb eden bu hizmeti bırakıp uzlete çekilmemeleri gerektiği vurgulanır bu eserde. Uzlete çekilen, nöbet yerini terk eden asker gibidir. Büyüklerin buyurduğu veçhile “Celvet içinde halvet” (halk içinde Hak ile) tarzında yaşanmalıdır uzlet…

Ebû Zer Ğıfârî hazretlerinin (radiyallahu anh) zühdü örnek gösterilerek Müslümanların toplumun dışına çıkarılmak istenmesine karşın Hâce Hazretleri (kuddise sırruhu’l-âli), Hz. Ömer’i (radiyallahu anh) ve Hz. Ali’yi (kerremallahu vechehu) örnek gösteriyor bize bu eserde… Zühd ve takvanın onlar gibi hayatın içinde, halkın arasında yaşanması gerektiğini ifade ediyorlar…

Hâce Hazretleri (kuddise sırruhu’l-âli): “Tasavvuf zühd-ü Nebevîdir. Efendimiz’in yaşadığı zühd hayatıdır. Tasavvufun tamamı baştan sona bir zühd hayatından ibaret. Bu zühdün de kaynağı Sultanu’l-Enbiyâ (aleyhi’ssalâtu ve’s-selâm). Dolayısıyla da biz tasavvufa zühd-ü Nebevî diyoruz. Resûl’ün (aleyhi’s-salâtu ve’s-selâm) yaşadığı ve yaşanılmasını tavsiye buyurduğu bir hayat.” buyurarak tasavvufun sünnetten beslendiğini ve dinin özü olduğunu
anlatıyor bu eserinde…

Musâhebâtu’l-Fuâd ve Vesâilu’s-Suâd - Gönül Sohbetleri ve Saâdet Vesîleleri kitabında zikredilen bütün kavramlar insanın aklının, idrakinin/anlayışının ve gönlünün temizlenerek gerçek saâdete ulaşmasını bizlere hedef olarak belirlemektedir. Samimi bir tevbeyle başlayıp, ciddi bir gayretle/mücâhedeyle takvaya ulaşmayı ve tasavvufun özü olan zühd-ü Nebevî’yi yaşamaya davet etmektedir. Bu eser bizi gönüle davet etmektedir…

Köşelere çekilmeden, halkın içinde gönülde Hak ile beraber olmaya davet etmektedir… Cenâbı Hak hepimize bu davete icabet edebilmeyi nasib eylesin… Âmin…

Allah için da’vet eder,
Olman için himmet eder,
Bulman için gayret eder,
Da’vet eder, da’vet eder.

Ol yâr ile yâr olmaya,
Mahfice tenha durmaya,
Gönüle sultan olmaya,
Da’vet eder, da’vet eder.


Hâce Hazretleri (kuddise
sırruhu’l-âli)

SİPARİŞ TELEFONLARI: 0 530 100 60 42 - 0 505 615 10 82 

 

gh logo           rahiask gri         rahiask logo             google play

Top
bursa escort , escort bursa , izmit escort , van escort