JoomlaLock.com All4Share.net

GÜLZAR-I HACEGAN'IN 2014 AĞUSTOS SAYISI ÇIKTI

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM...

Gülzâr-ı Hâcegan Dergisi'nin Ağustos 2014 sayısı çıktı.

HÂCE HAZRETLERİ’NİN (ksa) “KAİNAT TABLOSUNDA BİZİM ANLAYIŞIMIZ VE İDRAKİMİZ MİSALLER ÜZERİNEDİR” Başlıklı sohbetlerinde: " Sual: Efendim bugünlerde okuduğumuz bir eserde çocuğunu kaybeden bir annenin çaresizliği, güçsüzlüğü o kadar derinden anlatılmış ki okurken sanki o anı siz de yaşıyor gibi oluyorsunuz.

Siz de sohbetlerinizde buyuruyorsunuz, “Zikrederken annesini kaybeden bir yavru gibi, kuzu gibi” zikredin. Gönenli merhumun “Ya Rabbi bana anamın baktığı gibi bak” duasını bu anlamda eksikleri de olsa beğeniyorsunuz… Bu tip somut örnekleri, misalleri sıklıkla kullanıyorsunuz. Bu misaller bizim anlayışımıza nasıl etki eder?

Cevap: Kâinat tablosuna baktığımızda, büyükler bu tabloyu 18 bin âlem diye tarif etmişler. Anlayabilmek için öyle söyleyelim ki 18 bin ciltlik bir eser düşünün… Kâinat tablosu böyle… Buranın birbiri içinde saklı çok farklı boyutlar var. Tâ arşın katmanlarından -ki “seb’a semâvâtin tibaka” buyuruyor Cenâbı Hak, arş, semavat yedi âlemdir, yedi tabakadır/katmandır- arzın derinliklerine kadar –ki arz da bir katmandır aşağıya doğru- bunların arasında kalan âlemler toplamı 18 bin. O her bir âlemin de farklı bir görüntüsü, manası, işlevi var.

Bizim bulunduğumuz tabaka, insan olarak bizim bulunduğumuz boyut misal âlemi… Çevremizde gördüğümüz her şey misal âleminin renkliliği, çeşitliliği, zenginliği… nasıl değerlendirirseniz. Dolayısıyla bizim anlayışımız ve idrakimiz de bu misaller üzerindendir. Biz örneğini görmediğimiz ve bilmediğimiz bir şeyi ne düşünebiliriz ne onu hayalimizde veya sun’umuzda/sanatımızda şekillendirebiliriz. Örneğini bilmediğimiz, benzerini görmediğimiz şeyi hakikat de olsa, biz idrak edemeyiz.

Bu yüzden Kur’ân-ı Kerim meselenin mana cephesini tarif ederken de bize hep bizim seviyemizden, bizim boyutumuzdan hitap etmekte, misallerle meseleyi bize anlatmakta… Mesela Kur’ân-ı Kerim’in cehennem tasvirine baktığımız zaman adeta demir çelik fabrikasının haddehanesini tarif ediyor sanki. O tarz misaller veriyor. Niye? Biz en şiddetli, en yüksek ateşi oralarda görmüşüz. Eritme gücü en yüksek olan derece, o demir çeliğin kullandığı, demirin eridiği nokta, o pota. Gerçekte cehennem böyle mi? Belki de değil. Ama muhatap biz olduğumuz için biz onu görsellerimizle mukayese edeceğiz. Görebildiğimiz, kavrayabildiğimiz şeylerle onu mukayese edeceğiz ve o kıyastan çıkan netice üzerinde biz düşüneceğiz. O düşünce bize korku salacak, bize heybet, haşyet verecek, biz günahtan cehennem var diye uzak duracağız.” Buyuruyorlar.

 

Netice-i Meram bölümünde de Vahdettin ŞİMŞEK, “Müslümanların ihtiyaçları-1”; Ahmed HAŞİMî, “ Tebliğde Vahdeti Sağlamak”ve Abdulkadir VİSALİ; “Kur’an İle İnsan İkizdir-2”başlıklı makalelerini okuyucularımızla paylaşıyorlar.

DERGİMİZİN DİĞER YAZILARI İSE ŞÖYLE:

Andelib – İrfan Mektebi

Sâlik-i İrfân – Allah’tan İlham Alan Hz. Ömer (ra)

Tamer DOYMUŞ – Bayram, İnsanın Asliyetine Dönüşü

İrfan AYDIN –Patani Dosyası-1

Veysel ÖZSALMAN – İnsanlığın İhtiyacı

Süleyman TALAN – İman Binası Sevgi Temeli Üzerine İnşâ Edilir

Yûsuf-i Kenân – İstikâmet itidal iledir

Şeb-i Vuslat – Hz. Âişe’nin (ra) Azadlısı Hz. Berire (ra)

Burcu Kul – Mü’mine Bir Kadının Ev İçindeki Bazı Vazifeleri

Mine Şimşek - Müsriflik

Rabbimiz Celle ve Âlâ cümlesinden razı olsun, ümmet-i Muhammed’i müstefid kılsın. Âmin…

“Mü'minin Hayatı Ta’lim, Tatbik Ve Tebliğden İbarettir” anlayışıyla hizmetine devam eden Gülzâr-ı Hâcegân Dergisi’nin bir sonraki sayısında buluşmak üzere Allah'a emanet olun...

 

 

gh logo           rahiask gri         rahiask logo             google play

Top
bursa escort , escort bursa , izmit escort , van escort