JoomlaLock.com All4Share.net

GURBETTE KURBETE VESİLE; KURBAN

Âlemlerin Rabbi olan Mevlâ-yı Müteal Hazretleri’ ne hamdü senalar olsun.

Hakk’ın Habibi, gönüllerin Tabibi, Eşref-i Mahlûkat, Hak Nebi Muhammed Mustafa (sav) Efendimiz’e salât ve selamlar olsun.

Bu senede kurban günlerine erişmiş bulunuyoruz. Mevlâmız’a şükürler olsun. Kurbandan maksat ve hikmetleri anlamayı Rabbimiz hepimize lütfeylesin.

Kurbanla ilgili ayeti kerimelere baktığımızda “Rabbin için namaz kıl ve kurban kes.” ifadesi Kevser Sûresi’nde geçerken daha ayrıntılı olarak Hac Sûresi 33-37. ayeti kerimelerde konunun farklı yönleriyle ele alındığını görüyoruz.

“Onlarda (Kurbanlık hayvanlarda) sizin için belli bir süreye kadar bir takım yararlar vardır. Sonra varacakları yeri Beyt-i Atik’e (Kâbe’ye) kadardır. (Orada kurban edilirler.)

(Umre’de kurbanlar Mekke’de, Hac’da Mina’da kesilir.)

Biz, her ümmete (kurban kesmeye uygun) hayvan cinsinden kendilerine rızık olarak verdiklerimiz üzerine Allah’ın adını ansınlar diye kurban kesmeyi gerekli kıldık. Şimdi, ilâhınız tek ilahtır. Öyle ise O’na teslim olun. (Ey Peygamber!) O ihlâslı ve mütevazı insanları müjdele.

Onlar öyle kimseler ki Allah anıldığı zaman kalpleri titrer, başlarına gelene sabrederler, namazı kılarlar ve kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden (Allah için) harcarlar.

Biz büyük gövdeli hayvanları da sizin için Allah’ın şeairinden kıldık. Onlar da sizin için hayır vardır. Şu halde ön ayaklarından biri bağlı olarak (dururken) üzerlerine Allah’ın ismini anın. (Ve kurban edin) yan üstü yere düştüklerinde ise artık (canları çıkmış olacağından) onlardan hem kendiniz yiyin hem de ihtiyacını gizleyen kanaatli kimseye ve ihtiyacını gizlemeyen fakirlere yedirin. İşte biz bu hayvanları şükredesiniz diye istifadenize verdik.

Onların ne etleri ne de kanları Allah’a ulaşır; fakat O’na sadece sizin takvanız ulaşır. Böyle onları size musahhar kıldı ki size  yolunu gösterdiğinden dolayı Allah’ı tekbir edip büyükleyesiniz; ve müjdele o vazifelerini güzel yapan  muhsinleri!” (Hac Sûresi 33-37 )

Yine En’âm Sûresi’nde hem genel anlamda ibadet hem özel anlamda kurban manasında “nusuk” kavramı ile ifade edilir:
“Kul inne selati ve nusuki ve mehyaye ve memati lillahi rabbil alemin-De ki: Şüphesiz benim namazım, ibadetlerim (kurbanlarım) hayatım ve ölümüm hep alemlerin Rabbi olan Allah içindir.” (En’âm Sûresi; 162)

Özellikle Hac Sûresi’nde kurban ile ilgili hususiyetlerin ayrıntılarına inilmektedir.  Konuya  girişte  rızık kavramı üzerine dikkat çekilmektedir. Keçi, koyun ya da sığır cinsinden kurban edilebilen hayvanların hayatımızın devamı için önemi düşünüldüğünde (eti, sütü, derisi, yağı, yoğurdu…) çok ciddi bir ihtiyaç tablosu ortaya çıkacaktır. Hele ki Peygamber Efendimiz’in buyurduğu; “Et yemeklerin efendisidir.” sözünü düşündüğümüzde rızık olarak yemeğin ve etin önemi daha bir anlaşılır. İnsan yediği-içtiği istifade ettiği şeylerden hareketle Mevlâsı’na yol bulmalıdır. O’nun Rezzakiyeti üzerinde tefekkür etmek insanı tevazuya  götürecektir. İlâhımızın tek olduğu bilinci ve O’na teslimiyet kolaylaşacaktır ki sonuçta ihlaslı ve mütevazı insanları müjdele, tebşirine ulaşılabilsin. Büyüğümüz Mevlânâ Hâce Hazretleri’nin bir usul kaidesi olarak belirttikleri “Allah Teâlâ sorunun içinde cevabı vermese biz cevabı bulamayız.” hikmeti bu anlamda ufuk açıcıdır. Rızık olarak kurbanlıkları tefekkür, tefekkürden teslimiyete varış ve ihlaslı, mütevazı insanlar…

Ayetlerin  devamında bu insanları ihlaslı, mütevazı kılan diğer unsurlar vurgulanır. Allah anıldığında bu insanların kalpleri titrer, sabrederler, namazı kılarlar ve rızıklarından infak ederler. Kur’ân-ı Kerim’de bir kavramın bütünlük içinde değerlendirilmesi gerekir. Bir sonuç bir tek sebeple açıklanmaz. İnsanda oluşması gereken güzel ahlakın bir çok dersten geçer not alması gerekir. Zikir, sabır, namaz ve infak eğitimlerinin sonucu olarak ancak müjdelenen insan olma vasfı bizde ortaya çıkacaktır.

Konunun devamında iri gövdeli, büyük baş hayvanların şeair olduğu belirtilir. İz, işaret, belirti, delil… Her şeyinden istifade ettiğimiz önemli bir nimet. Onların nasıl kesileceği ve kimlere dağıtılacağı açıklanarak asıl amaç vurgulanır: …şükredesiniz diye…    

Şükür kavramı, kulun Allah Teâlâ’ya karşılık verebilme, mukabele edebilme gayretidir. Kendine bunca nimet veren Mevlâsı’na kulun teşekkürüdür. Şah-ı Nakşıbend Hazretleri (ks) “Kulun, Rabbi’ne şükredebilmesi için Rabbi’nin kendisi için yaptıklarını iyi bilmesi gerekir.” buyururlar. Bu nedenle kurban kanı akıtırken kul, şükür hissiyatına yoğunlaşmalı, anlayışıyla şükür duygusunu yüceltmelidir. Çünkü etlerin ve kanın ulaşmadığı; takvanın ulaşacağı beyan edilmiştir. Rabbimiz’i tekbir ile büyüklemek, yapılan fiilin içini dolduracak önemli bir duygudur. İnsanın bunca zaaf ve acziyetine karşı nimetlendirilmesi Rabbi’ne karşı derin bir sığınma hissiyatı oluşturmaktadır. Allahu Ekber, Allahu Ekber! Lâ ilâhe illallâhu vallahu Ekber. Allahu Ekber ve lillahi’l-hamd.

Ğavsü’l-âzam Abdulkadir Geylânî Hazretleri (ks); “Allah’a kurbanların etleri de kanları da asla ulaşmaz bilakis O’na sizin takvanız ulaşır.” ayeti kerimesiyle ilgili şöyle buyururlar:

“Ey âdemoğulları! Gerek dünyada ve gerek ahirette ne varsa hepsi de sizin için yaratılmıştır. O halde hani sizin şükrünüz, hani sizin takvanız? Hani takvanızın ve şükrünüzün emareleri? Hani Allah yolundaki hizmetleriniz? Acz gösterip de ruhsuz ameller işlemeyiniz. Amellerin birer ruhu vardır. Amellerin ruhu ihlâstır…”            
Şu dünyada gurbet hayatındayız. Asli vatanımız olan cennete ve Rabbimiz’e kavuşuncaya kadar kurbete (yakınlığa) vesile olacak salih ameller-güzel fiiller işlemeliyiz. “Vebteğu ileyhil vesilete-Allah’a yaklaşmaya vesileler arayın.” ayeti kerimesi manidardır. Bu manada kurban ibadeti  Mevlâmız’a kurbet için önemli bir vesiledir Ayrıca hadisi kutside geçen “Kullarım kurban günlerinde kurban kesmekten başka Bana daha sevimli gelen bir ibadet yapmış olmazlar.” müjdesi üzerinde de iyi düşünülmelidir.

Büyüğümüz Mevlânâ Hâce Hazretleri (ks) Mefâtih… (Kudsi Nefeslerle Yakınlık Anahtarları) adlı mektup, sohbet, fıkıh ve hikmetler bölümleri içeren eserinin 151. sayfasından itibaren kurbanın manası ve hikmetleri üzerinde ayrıntılı olarak durmuşlardır. Bu eserin yalnızca kurbanla ilgili bölümünün okunması dahi bu ibadeti daha doğru ve rızaya uygun bir biçimde gerçekleştirmemizi kolaylaştıracaktır.

Cenâbı Hak, kurbanlarımızı kabul eylesin. Kurbanlarımızı bizlere kefaret eylesin. Onun rızasına  erişecek amellerde bizleri muvaffak eylesin. Âmin, yâ Mucîb edda’vatı en-ilhamdu lillahi Rabbi’l-âlemin.

GÜLZÂR-I HÂCEGÂN DERGİSİ'NİN 2012 EKİM SAYISINDA YAYINLANMIŞTIR

 

gh logo           rahiask gri         rahiask logo             google play

Top
bursa escort , escort bursa , izmit escort , van escort