JoomlaLock.com All4Share.net

Haziran 2019 Mukaddime

Haziran 2019

Sayı: 138 - Haziran 2019

 

Dergimizin kıymetli okuyucuları;

Bir rahmet mevsiminin daha sonuna geldik. Ramazan-ı şerifin son günlerinde Kadir gecesi arefesinde bu yazıyı yazmaya çalışırken, hüzünle sevinç arasında bir duygu atmosferinde bulunuyoruz.

Bir taraftan Ramazan-ı şerifi idrak ederek bayrama kavuşmanın coşkusu, diğer yandan gereği gibi ibadâtu taat yapamama halinin üzüntüsü ile rahmet mevsimine veda etmek. 

Fakat her hal ve karda merhametlilerin en merhametlisi Alemlerin Rabbine sığınarak O’ndan (cc) medetu inayet beklemekten başka bir çare de bulamamaktayız. Çünkü dünyevi arzu ve isteklerin kıskacında, nefsin heva ve heveslerine kapılmış insanların çoğunlukta olduğu bir ortamda yaşıyoruz. Ramazan-ı şerifte oruç tuttuğunu söyleyen insanların, oruç ibadetiyle mazlumlaşacakları, hilm sahibi olacakları yerde gözlerini dahi kırpmadan ceviz kabuğunu doldurmayacak meselelerden birbirlerini kırdıklarını, hatta canlarına kıydıklarını üzülerek müşahede etmekteyiz.

Oruç ibadetiyle nefislerin terbiye edilmesi, Hak Teala hazretlerinin razı olmayacağı davranışlardan uzak kalmamız gerekirken, caddelerimizin sokaklarımızın fuhşiyatla kirlendiğini yine üzülerek izlemekteyiz. Sonuçta Fahri Kainat Efendimizin (sav): “Nice oruç tutanlar vardır ki, orucundan kendisine kuru bir açlıktan başka bir şey kalmaz!” buyurdukları gibi oluyoruz.

Denilebilir ki, bayrama yaklaştığımız bugünlerde bu karamsarlığın yeri midir? Elbette ki ümitle korku arasında fakat ümit kısmı biraz daha ağır basmalıdır. Fakat çevremizde olan isyankâr hallere şahit oldukça ümitlerimiz kırılıyor. Gençliğimizin yaşantısında her geçen gün ahlaksızlık yaygınlaşmaya devam ediyor. Önü alınamaz bir saygısızlık ve sevgisizlik var. Enaniyet ve kibrin adı kendine güven olmuş. Kızlarımız ve kadınlarımız özgürlük veya bağımsızlığını kazanma adına her türlü İslam dışılığı normal karşılıyorlar. Camide teravih kılıp, camiden dışarı çıktığında kolaylıkla günah işleyebilen bir toplulukla karşı karşıyayız. Kimse nasihat dinlemiyor. Herkes alim olmuş. Mezhepler birbirine karıştırılmış. Kim hangisini kendine kolay buluyorsa onu alıp tatbik etmeye başlıyor. 

Şimdi Allah için konuşalım. Bu atmosferde nasıl bir ümitlenme haline bürünelim. Kadir gecesi geliyor, yapılan programlara bakalım, acaba geceyi ihya etmek için mi, yoksa imha etmek için mi yapılıyor? Bir karar verelim. 

İşte böyle bir ortamda bayrama giriyoruz. Acaba bayram edecek yüzümüz var mı diye sormadan edemiyoruz.

Hani bayram demek Ramazan-ı şerifi en güzel şekilde ihya etmiş bir kulun Hak Teala hazretlerine kavuşması olacaktı. Günah kirlerinden tamamen arınmış, gönlünde Mahbubu Hakiki’nin (cc) sevgisinden başka her şeyi mahvetmiş bir kamil mümin olacaktık?

İşte böyle bir ahvalde her birimiz kendimizi muhasebe edelim. Acaba ben Ramazan-ı şerifi gerçekten ihya edip bayramı hak edenlerden miyim? Yoksa nefsimin arzu ve isteklerine ram olarak, ruhumu ızdırap içinde bırakanlardan mıyım? Bunun değerlendirmesini güzel bir şekilde yapıp, hangisine karar verirsek verelim, bizler yine de her durumda tevbeyi elden bırakmayalım. Bizler aciz ve nakıs varlıklarız. Bu halimizi de unutmadan Cenab-ı Hakk’a acziyetimizle iltica edelim. 

Bayramı sevinç ve mutlulukla Müslüman kardeşlerimizle, akraba, eş ve dostlarımızla birlikte geçirmeye gayret ederken, bu ahvalimizi de tefekkür etmeye gayret edelim. Bizler eksik olsak da kardeşlerimizle birbirimizi tamamlayabiliriz. Aramızdaki muhabbet, tesanüd ve yardımlaşma azmi Rabbimizin rahmetini coşturabilir. Bu güzelliklere de say ederek bayramın feyz ve bereketinden faydalanırız, inşallah. 

Rabbimiz (cc) hepimizi mağfiret eylesin. Ümmeti Muhammedin izzetine kavuştuğu nice bayramlar lütfeylesin. Bayramımız mübarek olsun. Amin, velhamdulillahirabbil alemin.

 

 

gh logo           rahiask gri         rahiask logo             google play

Top
bursa escort , escort bursa , izmit escort , van escort