JoomlaLock.com All4Share.net

SEHA, ALLAH’A (CC) GÜVENEREK VERMEKTİR

Seha Allaha cc Güvenerek Vermektir

 Seha, Allah'a (cc) Güvenerek Vermektir - Andelib

 

 

Seha, Allah'a (cc) Güvenerek Vermektir

 

Rızk için gam çekme gönül,
Cümlenin nasibini veren var.
İşlediğini kimse görmüyor sanma,
Kara karıncayı gece gören var.
Hâce Hazretleri (kuddise sırruh)

Güzel manzara resimleri vardır… Evinizin en güzel yerinde asılıdır onlar. Bakmaya doyamazsınız. O resimlere her baktığınızda farklı bir huzur/mutluluk duyarsınız… Ashabı Kiramın hayatı böyle tablolar misali her karesinde farklı bir güzellik yansıtır bize…

Asırlarca solmayacak, güzelliğini kaybetmeyecek bir insanlık tablosu… Zaman: Asrı saadet… Mekan: Medinei Münevvere…

“Bir gün Hz. Peygamber’in huzuruna bir adam gelir ve açlıktan takatinin kesildiğini söyler. Peygamber Efendimiz (sav) onu kim misafir edecek, diye buyuruyor ashabına… Kendi evinde ikram edecek bir şey yoktur çünkü. Günlerce kendi evinde ocak tütmediği, yemek pişmediği olurmuş…

Ashabı kiramdan biri misafiri evine götürür. Evinde ikram edecek bir tas çorbası var. Çocuklar ağlamasın diye aç aç onları erkenden uyuturlar. Sahabe annemizin evinde bir tas çorba… Çocuklar aç, kendisi aç, kocası aç… Evine misafir geliyor. Kocasına itiraz etmiyor, onunla çekişmiyor. Çünkü biliyor ki gelen, Allah’ın (cc) misafiridir…

Çorbayı mumu söndürüp akşam karanlığında ikram ederler. Çorba bir kişiyi doyuracak kadardır. Kendisi akşamın karanlığında kaşığını çorbaya getirip götürür fakat misafir doysun diye bir şey yemez… Cenabı Hak (cc) kulunun bu davranışından razı olduğunu bize ayeti kerimeyle bildiriyor…

“Muhâcirlerden önce, Medine’yi yurt ve iman evi edinenler, kendilerine hicret edip gelenlere saygı beslerler. Onlara verilen şeylerden dolayı nefislerinde bir kaygı duymazlar. Kendileri ihtiyaç içinde olsalar bile, başkalarını kendi öz canlarına tercih ederler Kim nefsinin cimriliğinden korunursa, işte onlar kurtuluşa erenlerdir.. “ (Haşr-9).

Sehavet/cömertlik sadece zenginlerin yapacağı bir şey değildir. Her zaman çok malla yapılmaz. Temiz bir niyetle, ihlasla yapılan infaklar, sadakalar maddi olarak küçük gözükse de manevi olarak çok büyüktürler… Allah’ı (cc) hoşnut eden müminin niyetidir.

Seha sahibi bir Müslüman bilir ki, bu nimetlerin asıl sahibi Yüce Mevlâ’dır. Kendisi emanetçidir… Yardım yapılan biri yardım edene ben senden almadım, demiş; o da ben de sana vermedim, demiş. Yardım alan yardımı Allah’tan biliyor, yardım eden de Allah için yaptığını biliyor… Ne güzel bir ticaret… Allah’tan al, Allah’a ver… Mümin niyetiyle bu ticaretten çok kâr elde edebilir… Müminin asıl kârı kulluk için olandır…

Sehavet gönlünü dünyadan çevirip, Hakk’a yönelmen içindir… Seha sahibi bir Müslüman dünyaya değer vermez.

Bir müminde sehavet olmazsa, bu dünya onu kuşatır. O kişi dünyaya dört elle sarılır. O, dünyalıklarından bir şey eksilse üzüntüsünden mahvolur… Dünyalık bir şey elde etmek için yapamayacağı şey yoktur. Eğer dininden taviz gerekiyorsa, hemen taviz verir. Çünkü seha sahibi olmayan bir Müslümanın kalbi dünyaya bağlıdır. Onun her şeyi dünyasıdır.

Vücuttaki damarların tıkanıklığı arttıkça insanının hayatî tehlikesi de artmaya başlar. Cimrilik insanda manevi tıkanıklara yol açar. Cimrilik, nefsi hırsların uçurumuna sürükleyen bir hastalıktır… Birr’e ve takvaya ulaşmaya engeldir cimrilik… “Sevdiğiniz şeylerden infak etmedikçe siz birre (iyiliğe) eremezsiniz, her ne infak eyleseniz şüphesiz Allah onu da bilir.” (Ali imran-92)

Kulluk yolunda seni istikametten alıkoyan en büyük engellerdendir… Yolunun önündeki cimrilik kayasını parçalamazsan, kulluk yolunda ilerleyemezsin…

Sehavet, Allah’ı(cc) unutmamaktır. Allah’tan ve O’nun rızık vericiliğinden şüphe etmemektir. Allah bana yeter demektir…

Hz. Musa Tûr’a çıkarken yolda bir abid görür. Mağarada inzivaya çekilmiş, mağaranın önünde akan bir ırmakta temizleniyor, abdest alıyor ve ibadetle meşgul oluyor… Oradaki bir ağaç her gün bir meyve veriyor, onunla da besleniyor… O gün ağaç misafir olduğu için iki meyve veriyor. Abid şaşırıyor, her gün bir meyve veren bugün iki verdi, yarın vermeyebilir endişesi ile birini saklıyor, diğerini misafiriyle paylaşıyor. Hz. Musa o kişinin halini Cenabı Hakk’a arz edince, Yüce Mevlâ’mız her gün bir meyve veren ağacın verdiği ikinci elmayı saklayarak Allah’ın (cc) rızık vericiliğinden şüphe ettiğini haber veriyor bize.

Sehavet/cömertlik, Allah’ın rızık sahibi olduğunu unutmamaktır. Nefsin, şeytan seni dünya ile korkutmaya çalışsa da sen Allah(cc) için harcamaktan geri durma kardeşim… Takvaya, birre(iyiliğe) ulaşmak için ver… Tertemiz bir niyetle, ihlasla ver… Verirken ölçüyü kaçırma… “Hem elini bağlayıp boynuna asma (cimrilik etme), hem de büsbütün açıp saçma (israf etme) ki, pişman olur, açıkta kalırsın.”( İsra Suresi-29)

Günümüzde birçok yardım kuruluşu insanları hayra teşvik etmektedir… Cenabı Hak samimi çalışanların işlerini kolaylaştırsın. Hem zenginlere infak yaptırılarak bir hayır işleniyor hem de bu yardımlar fakirlere ulaştırılarak hayır işleniyor. Böyle güzel hizmetler yaparken islamî ölçülere dikkat edilmesi gerekir.

Televizyonlara çıkıp reklam yapar gibi yardımlar İslamın özüne terstir. Türkiye’nin önde gelen yardım kuruluşlarından birisi Ramazan ayında bir etkinlik düzenlemiş. Zenginleri yardım yaptıkları evin iftar sofrasına götürmüşler… Zenginlerden para alacağız diye onların nefislerin okşayan ve nefislerini kibre sevk eden yöntemlerden vazgeçilmelidir. İnfak insanı temizler, ama fakiri inciterek yapacağınız yardımlar insanı temizlemekten öte daha çok kirletir. İnfak ibadet olmaktan çıkar, nefsi tatmin araçlarından biri olur. Dağlar kadar yardım da yapsan Allah için olmazsa bir kıymeti yoktur.

“Ey iman edenler! Allah’a ve ahiret gününe inanmadığı hâlde insanlara gösteriş olsun diye malını harcayan kimse gibi, sadakalarınızı başa kakmak ve gönül kırmak suretiyle boşa çıkarmayın. Böylesinin durumu, üzerinde biraz toprak bulunan ve maruz kaldığı şiddetli yağmurun kendisini çıplak bıraktığı bir kayanın durumu gibidir. Onlar kazandıklarından hiçbir şey elde edemezler. Allah, kâfirler topluluğunu hidayete erdirmez.” (Bakara-264)

İnfak ederken “sağ elin verdiğini sol elin bilmemesi” ilkesi Müslümanların şiarı olmalı…

Ya Rabbi! Sehavette(cömertlikte) Peygamber Efendimiz’e (sav) benzeyebilmeyi bizlere nasib eyle… O insanların en cömertiydi… YaRabbi, O cömertlik deryasından bir katre de bize düşsün…

Allah (cc) cömerttir ve Kendisi gibi cömertleri sever. Çölde susuz bir hayvana su veren günahkar birini affedip cennetine koyarken, evinde yemini/suyunu vermediği için ölen hayvanın sahibini de affetmeyip cehennemine atar…

Ya Rabbi, her şeyde Peygamber Efendimiz’i örnek aldığımız gibi cömertlikte de O’nun (sav) yolundan gidebilmeyi bizlere nasib eyle…
Ya Rabbi, sevdiklerini bize sevdir, bizi de sevdiklerine sevdir… Amin…

Fâil-i muhtar olan O,
Derde giriftar kılan O,
Ervahı reftar eden O,
Merzuklara Râzıkımız…
Hâce Hazretleri (kuddise sırruh)

 

Yazar:  Andelib

 

 

gh logo           rahiask gri         rahiask logo             google play

Top
bursa escort , escort bursa , izmit escort , van escort