JoomlaLock.com All4Share.net

ALLAH İÇİN VERMEK, SAKINMAK VE GÜZELİ TASDİK ETMEK

Hamd  âlemlerin Maliki olan, eksik-noksan olmaktan münezzeh, bütün güç-kuvvet ve güzelliğin sahibi olan Mevlayı  Müteal  Rabbimizedir.

Salât ve selamlar ise; Fahri Âlem, Hâce-i kâinat, Eşrefi Mahlûkat, Taha ve Yasin, Efendimiz-Sahibimiz Muhammed Mustafa (sav) hazretlerinedir.

Göz kendini görmez, derler. İnsan sosyal-siyasi meselelerden belki tamamen ilgisiz kalamaz fakat tamamen dışarıya odaklı göz Hak’tan uzaklaşır. Ramazan günleri insanın içe dönmesi, nefis muhasebesi yapması için elverişli ortam oluşturur bizlere. Sayılı günleri sayılı nefesleri yaşayan insan “Maddiyatta  kendinden aşağıdakilere, maneviyatta kendinden yukarıdakilere bakmalıdır.” ki boyunun ölçüsünü alsın. İşte bu noktada Peygamber  Efendimiz (sav) döneminde yaşayıp da Efendimizi en iyi anlayan, en güzel itaati gerçekleştiren kişi olarak Ebubekir-i Sıddık (ra) hazretlerine bakmaya devam edeceğiz.  Mevlamız gözümüzü onlardan ayırmasın. Onların anlayışları, itaatleri, amelleri bizler için çok önemli çünkü “Annenin çilesi kızına çeyizdir.” manasıyla onların yaşadıklarından öğreneceğimiz çok şey var.

Hz.Sıddık’ın,  Peygamber Efendimizle  yakın tanışıklığı-dostluğu nedeniyle,  insanlığın varlık sebebi olan Efendimizde (sav) gördüğü şeyler teslimiyetini arttırmış, mânâ hazinelerinin ona açılması ile maddi zenginliklerini  O’nun uğrunda harcayabilmiştir.

Mekke’de nazil olan Leyl Suresi’nin 5,6,7. ayetlerinin Hz. Sıddık’ın cömertliği üzerine nazil olduğu rivayet edilir.

5. Artık kim verir ve sakınırsa,
6. Ve en güzeli de tasdik ederse,
7. Biz de onu en kolaya hazırlarız (onda başarılı kılarız).

Şimdi bu ayeti kerimelerden hareketle Hz.Sıddık’ın (ra) özelliklerine bakmaya çalışalım:
…Kim ita eder, verirse…    Hz.Sıddık(ra) malını, canını esirgememiştir. Özellikle İslamın ilk yıllarında Mekke’de işkence gören, ezilen Müslümanları kurtarmak için elinden geleni yapmıştır. Onun Mekke’de satın alıp azad ettiği Müslümanlar şunlardır: Hz.Bilal (ra) ve annesi Hamâme, Hz.Amir b.Füheyre, Hz.Fükeyhe, Hz.Nehdiye ve kızı Hz.Lübeyne, Hz.Zinnîre, Hz.Ümmü Übeys ve kızı, Hz.Ümmü Abis (Rabbimiz hepsinden razı olsun). Hz.Ebubekir Sıddık’ın Mekke’de 40.000 dirhemi olduğu, Medine’ye hicret ettiği dönemlerde 5.000 veya 6.000 dirhemi kaldığı rivayet edilir. Ömrünü Efendimizin ve Müminlerin hizmetine adadığı açıkça görülmektedir.

Medine’de bir savaş hazırlığı esnasında orduya yardım çağrısı üzerine bütün malını getirerek “Geride ne bıraktın?” sorusuna “Allah’ı ve Resulünü.” cevabını verecek derecede seha-cömertlik sahibidir. Hz.Ömer (ra) malının yarısını infak ettiğinde “Bu sefer Ebubekir’i geçtim.” diye düşünürken “Geride Allah’ı ve Resulünü bıraktım.” cevabı üzerine “O gün Ebubekir’i asla geçemeyeceğimi anladım.” diyecektir.

Hz. Ömer(ra) efendimiz farklı bir zamanda da yine Hz.Ebubekir’in bir büyüklüğünü gördüğünde “Keşke Ebubekir’in göğsünde bir kıl olsaydım.” diyerek onun hali, ahlâkı, kendinden geçerek Mevla’ya yönelişi karşısındaki hayranlığını dile getirecektir.

Bu teslimiyet ve bütün malını Resûlullaha bağışlayabilme herhalde ki “Bir avuç toprak ile bir avuç altın gözünüzde aynı olmalı.” anlayışına ermesinden olsa gerek. Çünkü altına-gümüşe birazcık meyil olsa bunca fedakârlık yapılamazdı, diye düşünüyoruz. Büyüğümüz Mevlana Hace hazretleri: “Bir avuç toprak ile bir avuç altın gözünüzde aynı olmadıkça kemale ermiş olmazsınız.” sözleri ile Hâcegân yolunda eğitimin hedefini göstererek bizleri Hz.Sıddık’ın ahlâkına yönelttiklerini ifade etmişlerdi.

…Vettekâ,kim ittika ederse,takvaya ererse,sakınır-korunursa… Hz.Ebubekir’in(ra) başardığı bir tavır olarak takvayı, Mevlana Hâce hazretleri şöyle açıklamışlardı: ”Takvanın başlangıcı haramlardan sakınmaktır. Sonra şüphelilerden sakınmak, sonra kendini(varlığını)nefyetmek ve son olarak Hakk’ı Hak için nefyetmek.” Haramlardan kaçınmak ve şüphelilerden sakınmayı az çok anlıyoruz fakat kişinin kendini-varlık duygusunu yok etmesi… Belki Efendimizin(sav)”İnsanlar uykudadır ölünce uyanırlar.” ifadesi buna işaret eder. İnsan ölümlü bir varlık. Ana rahminden mezara bir yolculuk var. Öncesini bilen biliyor, sonrasını giden görüyor. Öncesi atık bir su(meni), sonrası çürümüş bir beden. Bu iki yokluk arasındaki varlık ne? İşte bu bilgi kişide yakîne erişince herhalde varlığını nefyetmek gerçekleşmekte. Hakk’ı Hak için nefiy ise(Hace hazretlerinin sohbetlerinden öğrendiğimiz kadarıyla) Hak’tan gelen tecellileri, lütufları,keremleri terk ederek Cenabı Hakk’ın zâti muhabbetine,rızasına odaklanmak. Mevlamız bizleri de bu mânâlarda muvaffak kılsın. “Bilmekten olmaya” bizleri hidayet eylesin.

Ayeti kerimenin son kısmında daha doğrusu biz kullara düşen son kısmında… En güzeli (Hüsnâ olanı) tasdik ederse…

Hz. Sıddık(ra) en güzeli tasdik etmede ilk sırada yer almıştır. Güzel olan Mevlamızdır, çünkü ”En güzel isimler O’nundur.” Cemal sıfatları kemâl noktasında Rabbimizde toplanmıştır. “Eleysallahü abden kâfi?” (Allah kuluna yeter değil mi?) Amenna, can ile baş ile iman ettik ya Rabbi!  Sen bizleri yoktan var eden, bunca nimetle bizleri müzeyyen eyleyen, sahibimiz, Mevlamız, güzel Allah’ımızsın ya Rabbi! Sen bizlere yeterli olansın ya Rabbi! Allah’ı bulanın neyi eksik olur ki? Allah’ı bulamayanın neyi tam olur ki? Ey Rabbimiz Hz.Sıddık’ın (ra) en güzel şekilde tasdik ettiği Seni ve Senin yarattığın en güzel varlık olarak Sahibimiz, Şefaatçimiz, Muhammed Mustafa (sav) ve O’ndan bize akan bütün güzellikleri hakkıyla tasdik edebilmeyi bizlere de nasip eyle ya Rabbi! Hz.Sıddık’ın (ra) imanından, tasdikinden, teslimiyetinden bizlere de lütfeyle ya Rabbi.

Allah için vermek, sakınmak ve en güzeli tasdik etmek kula düşen bu üç adımdan sonra, kulun hayatını kolaylaştırmak, maddi ve manevi nimetleri onun üzerine yağdırmak, kulluğun-sadakatin zirvesine çıkararak ve aradan geçen bin dört yüz küsür seneden sonra ibret levhası-şeref tablosu olarak insanlara göstermek de Rabbimizin üzerine aldığı kısım.

Elhamdulillah bizler de gurur duyuyoruz ki önümüzde böyle insanlar var. Rabbimizden niyazımız odur ki bizi onlara bağışlaya, bizi onları sevmekten geri bıraktırmaya, onların yolundan-izinden ayırmaya. Ya Rabbi bugün bizleri böyle bir anlayışa-ahlâka yönelten büyüğümüz Hâce hazretlerine zorluk çıkartmamayı bizlere nasip eyle. Amin  velhamdulillahi  Rabbil alemin.

GÜLZÂR-I HÂCEGÂN DERGİSİ'NİN 2013 AĞUSTOS SAYISINDA YAYINLANMIŞTIR

 

gh logo           rahiask gri         rahiask logo             google play

Top
bursa escort , escort bursa , izmit escort , van escort