Gülzâr-ı Hâcegân
GÜLZAR-I HACEGAN DERGİSİ HAZİRAN 2015
17 MAYIS 2015 DÜZCE SOHBETİNE DAVET
MİRAÇ KANDİLİ SOHBETİNE DAVET
GÜLZAR-I HACEGAN'IN 2015 NİSAN SAYISI ÇIKTI
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM...
Gülzâr-ı Hâcegan Dergisi'nin NİSAN 2015 sayısı çıktı.
HÂCE HAZRETLERİ’NİN (ksa) “ŞÜPHESİZ BENİM NAMAZIM, İBADETİM, HAYATIM VE ÖLÜMÜM ÂLEMLERİN RABBİ ALLAH İÇİNDİR” Başlıklı sohbetlerinde: ” Cenâbı Hak “İbrahim buyurdu ki, Benim namazım ve kurbanım, haccım; benim hayatım ve benim ölümüm yani benim hayatla ölüm arasındaki bütün gayem, hedefim, mücadelem âlemlerin Rabbi içindir.” buyuruyor. Daha özetle ifade etmek gerekirse ben âlemlerin Rabbi içinim, Allah içinim, buyuruyor…
Ayeti kerime bunu ifade ediyor, dolayısıyla bu ayeti kerimenin manası daha kapsayıcı… Sade namazda değil insanın hayatı boyunca neyi hedeflemesi gerektiğini, nereye yönelmesi gerektiğini anlatıyor. Kalbini çevirmesi gereken istikameti anlatıyor. Bu yüzden Fakir’e göre bu ayeti kerime gerçekten önemli, bunun manası önemli… İnsan bu ayeti kerimenin manasını adeta puntolu harflerle yazıp gönlünün başköşesine asmalı, her an ona nazar etmeli, ona bakmalı ki varlık sebebini unutmasın. Kim olduğunu ve niçin var olduğunu unutmasın.
Namazdaki maksat da bu zaten, insana bu bilinci kazandırmak… İnsan bunun için namaz kılıyor. İnsan sair ibadetleri bunun için yapıyor: Kendini ve kendini var edeni tanımak için…
﴾ مَنْ عَرَفَ نفسَه فقد عَرَفَ ربَّهُ ﴿ “Kendini bilen Rabbini bilir.” buyrulmuş. Sûfiyye bu söze hadis der ama hadis âlimleri pek sahih olmadığını ifade ederler. Lafzen hadis olmasa bile mana itibariyle hadis olabilir. Bütün taatler, ibadetler insanın kendini bilmesi içindir. Kim olduğunu, ne olduğunu, ne için olduğunu bilmesi içindir… İkinci aşamada da kendisini var edeni ve niçin var ettiğini, varlık sebebinin ne olduğunu bilmesi içindir… ﴾ وَمَا خَلَقْتُ الْجِنَّ وَالْاِنْسَ اِلَّا لِيَعْبُدُونِ ﴿ “Ben cinleri ve insanları ancak bana ibadet etsinler diye yarattım.” (Zariyat, 51/56)
Bütün var olanların varoluş sebepleri taabbuddur/ibadettir. Ama ibadet sadece bizim anladığımız manevi şeyler değil yani namaz, oruç… değil. Müminin ibadet olmayan bir şeyi yoktur. Eğer şu anda şu çayı rıza için, şükre vesile olması için içiyorsak; bu çayın bedene bir faydası var, o faydadan faydalanıp kulluğumuzu bir adım daha ileri getirmek için içiyorsak bu da bir ibadettir, ibadetten bir cüzdür.
Bununla birlikte ibadetin tamamlanabilmesi için müfessirler “لِيَعْبُدُونِ – İbadet için” kısmını mana ederken; لِمُوَحِّدُونَ ,لِيَعْرِفُونَ ﴾ ﴿diye tefsir ederler. Gerçek taabbud; bilme ile, bir irfan ile ve birleme ile olur. İbadet ettiğin varlığı da birleyeceksin. O’na denk sayılabilecek hiçbir şeyi, ne zihinde fikir olarak ne gönülde sevgi olarak ne hayatta fiil olarak, O’na yaklaştırmayacaksın.
﴾ وَلَا يُشْرِكْ بِعِبَادَةِ رَبِّه۪ٓ اَحَداً ﴿ “Rabbine ibâdette (hiç bir kimseyi ve hiç bir şey’i) ortak tutmasın.” (Kehf, 18/110) buyuruyor Cenâbı Hak.﴾ لِمُوَحِّدُونَ ﴿ derken, bir şeyi O’na ortak koşman şöyle dursun; ortak sayılabilecek, ortak anlaşılabilecek konuma dahi getirmeyeceksin. İşte o zaman ibadette kemal, ibadette ihlas, öz belirmiş olur ve sen yaptığını da Allah için yapmış olursun. O zaman dinî, dünyevî ne yaparsan bu ibadet hükmündedir. ” Buyuruyorlar.
Netice-i Meram bölümünde Vahdettin ŞİMŞEK “ŞEFKAT ve MERHAMET”, ANDELİB “BİZ NE HÂLE GELDİK YA RABBİ?..”başlıklı makalelerini okuyucularımızla paylaşıyorlar.
DERGİMİZİN DİĞER YAZILARI İSE ŞÖYLE:
Sâlik-i İrfân – “(Muâhât) Ensar-Muhacir Kardeşliği”
Veysel ÖZSALMAN- Sefer ve Niyet
Tamer DOYMUŞ – Efendimiz’in (sav) Sünneti
Süleyman TALAN – Rızkımıza Dikkat Etmeliyiz
Yûsuf-i Kenân – Aşk Gelicek (Gelince) Cümle Eksikler Biter
Kerem ACAR- Muaz Bin Cebel-3
Mustafa Tekin BÖREKÇİ- Teknoloji Obezitesi
Yusuf Kenan KARTAL – Hazreti Yûsuf
Taha TAVACI- Hâcegân’ız Seyrimiz Enfüs’tedir, Âfâkâ Biz Etmeyiz Atf-ı Nazar Cân İçredir Cânânımız
Şeb-i Vuslat –Hz. Ümmü Eyyûb (r.anha) İstanbul’da Misafir Olan Hz. Eyyûb Sultan’ın Eşi
Gonce GÜL – Kur’an’ı Tecvidli Okumanın Önemi
Nurten Özen – Lisanı Güzel İnsan
Rabbimiz Celle ve Âlâ cümlesinden razı olsun, ümmet-i Muhammed’i müstefid kılsın. Âmin…
“Mü'minin Hayatı Ta’lim, Tatbik Ve Tebliğden İbarettir” anlayışıyla hizmetine devam eden Gülzâr-ı Hâcegân Dergisi’nin bir sonraki sayısında buluşmak üzere Allah'a emanet olun...
GÜLZAR-I HACEGAN'IN 2015 MART SAYISI ÇIKTI
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM...
Gülzâr-ı Hâcegan Dergisi'nin MART 2015 sayısı çıktı.
HÂCE HAZRETLERİ’NİN (ksa) “ BİZİM ŞERÎATIMIZ TARÎKATIMIZDIR TARÎKATIMIZ ŞERÎATIMIZDIR” Başlıklı sohbetlerinde: " Ben sizlere özetle şunu anlatmak istiyorum: Tarikat, tasavvuf bunlar değil. Uçurma, kaçırma… tarikat bu tip hadiseler değil. Dedik ya tasavvuf öğrenmek ve öğretmek…
Bu yüzden bizim büyüklerimiz buyurmuşlar ki: “Bizim şeriatımız tarikatımızdır. Tarikatımız da şeriatımızdır.” Birbirinden farklı şeyler değil.
Tarikat yol demektir, şeriatten daha geniş muazzam bir yol kimse düşünmemelidir. Cadde-i Kübra şeriattır. Tarikatsa; en büyük tarikat, şeriattır elhamdulillah. Bu anlamda bu şeriatın zühdünü, takvasını, verasını Kur’ân’daki mübalağa tanımlaması ile “etka”sını anlamaya tarikat diyorsak, mesele yok. Onlar zaten şeriatla iç içe…
Tarikatte zühd-ü Nebevi’den, ahlâk-ı Muhammedi’den başka bir şey yok. Kim başka bir şey ararsa aldanır. Kim o yolda nefsine bir varlık, bir kimlik ararsa; evliya olmak, keramet sahibi olmak, uçmak, kaçmak, bir şeyler görmek isterse bu insan aldanır. Uçarken, kaçarken bakmışsın Peygamber oluvermiş dinden çıkmış…
Gönlünüze şöyle bir şey gelmesin; bu Hoca herhalde radikal, şeyhlere, tarikatlere, manaya, maneviyata çok karşı biri… Böyle düşünmeyin. Ama biz cehalete, dalalete, bid’ate, gaflete, nefsaniyete… şiddetle karşıyız elhamdulillah. Sizin de karşı oluğunuza inandığım için böyle rahat konuşuyorum. Hiçbir Müslüman bunlara taraftar olamaz. Yoksa tarikat, nezih bir yoldur, sünnet dairesinde olduğu sürece hep o yolun yolcusu olmayı arzularız, isteriz. İstikamet üzere gidiyorsa Allah yoludur, Allah bizi o yola ve o yolun yolcularına bağışlasın. Bu anlamda ben de bir tarikata bağlıyım, mensubum. Ama “tarikatçı” değilim elhamdulillah. Tarikatlıyım ama tarikatçı değilim.
Tarikatın insanları eğitmek için var olan bir kurum olduğuna inanıyorum. Lâ teşbih devlet üniversiteleri var, bunlara şeriat diyelim; bir de özel üniversiteler var ama yine bunların müfredatını devlet belirliyor, bunlar da tarikatlar gibi… Birilerinin ifade etmeye çalıştığı gibi şeriat tarikattan bir gömlek daha ilerde, üstün değildir. Haşa! Bir emir, âmirinin değerini gösterir ve âmiriyle kaimdir. Şeriatı vaaz eden, şeriatın kurallarını belirleyen Allah’tır; onun üzerine bir şey çıkaramayız. Toplumda yaygın olan tarikat şeriatten bir gömlek daha ilerde; insan şeriatı geçer tarikata ulaşır, anlayışı yanlıştır. ” Buyuruyorlar.
Netice-i Meram bölümünde Ahmed HÂŞİMİ; “TOPLUMSAL HAYATTA İFFET DUYGUSUNUN ÖNEMİ”; Abdulkadir VİSALİ; “HAKİKİ HÜRRİYET ALLAH’A KUL OLMAKTIR” başlıklı makalelerini okuyucularımızla paylaşıyorlar.
DERGİMİZİN DİĞER YAZILARI İSE ŞÖYLE:
Sâlik-i İrfân – “Mescid-i Nebî Hayatın Merkezi”
İrfan AYDIN –Özbekistan Dosyası-2
Veysel ÖZSALMAN- Uzlet İçtimaî Bir Tecrit Midir?
Dilhûn Âşık- Seyr-i Kur’ân usvet-i Furkân-2
Tamer DOYMUŞ – Mu’te Destanı
Süleyman TALAN – Hidâyet Ve Dalâlet
Yûsuf-i Kenân – En yüce Servet İlimdir
İhsan Parlak – Arşın Gölgesinde Barınacak Yedi Mutlu İnsan
Mustafa Tekin BÖREKÇİ- Biz Olmadan Bir Olmuyor
Şeb-i Vuslat – Hemşire-Fakîhe Olan Annemiz Hz. Ümmü Atiyye (r.anha)
Kübra Ardahanlı –Gönül Gücü
Genç Fidanlar – Günümüz Gençlerinin İman Anlayışı
Rabbimiz Celle ve Âlâ cümlesinden razı olsun, ümmet-i Muhammed’i müstefid kılsın. Âmin…
“Mü'minin Hayatı Ta’lim, Tatbik Ve Tebliğden İbarettir” anlayışıyla hizmetine devam eden Gülzâr-ı Hâcegân Dergisi’nin bir sonraki sayısında buluşmak üzere Allah'a emanet olun...