JoomlaLock.com All4Share.net

AYRILIĞIN ŞİDDETİNDEN YAKINLIK DOĞAR

“Ben hala elimi ilk tuttukları anda yaşıyorum. O benim elimi hiç bırakmadı...” Buyurur Hâce Hazretleri (ks) Ğavs Hazretleri (ks) için…

Küçük bir çocuktur… Küçüktür ama gönlünde âlemler gizlidir. Nice arayışlar neticesinde kavuştuğu sultanının elini sıkı sıkı tutmuş ve beraber ayrılmışlardır ziyaret için konakladıkları köyden… Hâce Hazretleri’nin (kuddise sırruh) dünyasında güneş o günden sonra parlar..

Talebesi olur Ğavs Hazretleri’nin (ks).. Yareni olur. Sevgilisi, dostu, sırdaşı, hizmetkârı, evladı olur. Hâce Hazretleri (kuddise sırruh) kendini O’nda bulur adeta ve en güzel bir adayışla adar kendini O’na, yoluna adar…

O’nda görür hayatı, güzelliği, insanlığı. O’ndan öğrenir şeriatı, tarikatı, hakikati… O’nunla geçer hayatının en güzel günleri. O’nunla konuşur en tatlı sohbetleri, O’nunla içer en tatlı aşk iksirini… Sevgiyi, aşkı O’nda tadar.

Ama Mevlana’dan (ks)  Şems’ini (ks), Yakûb’dan (as) Yûsuf’unu (as), ümmetten Muhammed’ini (sav) ayıran takdir yine tecelli eder ve ayrılık onların da boynunu büker.

Gül dalından kopar, bülbül yuvasından uçar… Ğavs Hazretleri’nin (ks) sırlanışı Hâce Hazretleri’nin (kuddisse sırruh) yüreğinde dermansız yaralar açar… Peygamberin ayrılığına dayanamayarak kendini çöllere salan o mübarek deve misali Hâce Hazretleri (kuddise sırruh) de kendini firakın, hasretin, hicranın zirvesinden salar. İbrahim (as) gül bahçesine, Hâce Hazretleri (kuddise sırruh) yârinin bağına düşer. Daha düşerken bir el tutar O’nu. El, Ğavs Hazretleri’nin (ks) elidir. Hâce Hazretleri (kuddise sırruh) kendine geldiklerinde başucunda Ğavs Hazretleri’ne (ks) ait bir çift terlik bulurlar.

Terlik yolu temsil eder. Davaya hizmeti temsil eder. Seviyorsan eğer salma kendini derler O’na… Bak bu terlikler senin, gidilecek daha çok yol, gezilecek daha çok bahçe, ekilecek daha çok gül var derler...

Seviyorsan eğer sen de salma kendini… Sana düşeni, senden istenileni öyle güzel yerine getir ki, dönüp baktıklarında geriye, bahtiyar kalsınlar. Öyle üstlen ki davanı, öyle sev ki “Mümin müminin aynasıdır.” misali güzeli sende görsünler. Unutma ki senin gönül yaranı hizmetten daha güzel bir şey saramaz…

Hizmet, sevdanı dillendirecek senin. Seni kurbete, yakınlığa erdirecek. En büyük vefa hizmetle sunulur sevgiliye, ağlamakla, hüzne kapılmakla değil. Hz. Peygamber’in (sav) ayrılığıyla kendine hakim olamayan Hz. Ömer’in (ra) halindense, rızaya boyun eğen ve ümmeti teskin edip kaldığı yerden davayı devam ettiren Hz. Ebu Bekir’in (ra) hali bize örnek gösterilir.
Allah’a en sevimli olan kimseler O’nun iyaline en faydalı olanlardır. İnsanlığa faydalı olmak müminin sosyal bir vazifesidir. Müminin hayatı yaratılmışlara hizmetle bereketlenir, derinlik ve anlam kazanır.

“Ey örtüsüne bürünen! Kalk ve uyar! Ve Rabbi’ni yücelt..” (el-Müddessir, 1-3) buyurur Cenabı Hak. Hizmetlerin en yücesi i’lâ-yı kelimetullahın, Allah adının ve dininin yaşanarak tebliğ edilmesi ve yüceltilmesidir. Bir insanın hidayetine vesile olman dünya ve dünyanın içindeki her şeyden daha hayırlı iken, şimdi nefsinin dizginlerini salıp, karamsarlığa düşmen neden?

Aşk sırrının ifşâsıdır hizmet... Rabbin seni hesapsız nimetlendirirken senin şükründe az, gayretinde takatsiz, taat ve hizmetinde ümitsiz olman incitmez mi O’nu?

Ayrılık da Hakk’ın bir yazgısıdır. Bu yazgıyı doğru okuyup anlayabilirsen ve anladığınla amel edebilirsen bahara ereceksin sen. Ayrılığa da rıza göstermek gerek. Yaşadığın bu özlem ve hasretin senin için en büyük sermayedir. Hasret seyri sülukunu hızlandıracak senin, “Ayrılığın şiddetinden yakınlık doğar.” buyurur Hâce Hazretleri (kuddise sırruh).

Cilvei ilahi Yûsuf (as) da ayrı düşmüştü Yakûb Peygamber’den (as)… Hasret çekmiş, çile görmüş. Ama çektiği bu çile, hizmeti için sermaye olmuş O’na… Hasret Mısır’ı dize getirmiş, güzel kul etmiş Allah’a. Yûsuf’un (as) hasreti merhamet ekmiş Mısır’ın gönlüne, topraklarına, basmış Peygamberleri bağrına…

En büyük kaybımız, burada kimseler kalmadı boşluğuna düşmemizdir. Hayır, herkes burada… Sevgi varsa, rabıta varsa Hz. Adem’den (as) tutun da Sultanü’l-Enbiya’ya (sav) kadar, Hazreti Ğavsımıza kadar bütün manevi büyüklerimiz burada… “Biz size çok yakınız, hem de tahmin ettiğinizden daha da yakınız, et tırnaktan ayrılır mı hiç?” buyurur Hâce Hazretleri (kuddise sırruh). Yeter ki biz sa’ye ve gayrete devam edelim.

İstikametten ayrılıp muhabbeti terk ettiğimizde, sohbetleri, birlikteliği, hizmetleri askıya aldığımızda bilelim ki büyüklerimizin de bizlere pek ilgisi kalmayacak, nazarları bizden yana kaymayacak. İşimiz Mevla ile olmazsa bizim, büyüklerimizin himmetlerini çekecek bir yanımız da olmaz... Onlar bizi Mevla’dan ötürü seviyorlar.

Rabbimiz cümlemizi kendi zikriyle, fikriyle, aşkıyla meşgul eylesin. İçimize yönelip Kur’ân nuruyla gönül evimizi mamur edebilmeyi, Hakk’tan geleni yine Hak için kabul edip mahşer günü büyüklerimizin yüzünü güldürebilmeyi nasib etsin cümlemize.

GÜLZÂR-I HÂCEGÂN DERGİSİ'NİN 2011 TEMMUZ SAYISINDA YAYINLANMIŞTIR

 

gh logo           rahiask gri         rahiask logo             google play

Top
bursa escort , escort bursa , izmit escort , van escort