JoomlaLock.com All4Share.net

BİR BAYRAK RÜZGÂR BEKLİYOR

sehit tepesi

Bir Bayrak Rüzgâr Bekliyor - Andelib

Sayı : 110 - Şubat 2017

 

Bir Bayrak Rüzgâr Bekliyor

 

Şehitler tepesi boş değil,
Toprağını kahramanlar bekliyor!
Ve bir bayrak dalgalanmak için;
Rüzgâr bekliyor! 

Arif Nihat Asya

Bayrak sembol, bayrak simge… Yeri gelmiş bir milleti temsil etmiş. Yeri gelmiş bir medeniyet sembolü olmuş. Bir ümmet bayrakla simgelenmiş. Bayrak, kutsal bir emanettir bizim için. Kâbe’nin örtüsü nasılsa öyle. Bacımın başörtüsünden farkı yok. 

Hilal; İslam medeniyetinin simgesi… Karanlıktan aydınlığa gidiştir. Hilal, zifiri karanlık geceyi aydınlatan ışıktır. İslam yeryüzünü aydınlatan bir nurdur. Eğer karanlıksa dünyamız bilin ki İslam’ın nurunun olmayışındandır. İslam’ın nuru müslümanlarla parlayacak. Neredesiniz ey müslümanlar? İslam bayrağı dalgalanmak için rüzgâr bekliyor. 

Kafirler İslam’dan her zaman rahatsız olmuştur. Onlara dinlerinin çarpıklığını anlatan Hz. İbrahim’i -bir kişiyi- yakmak için kocaman ateş yaktılar. Korktukları onun imanıydı. O’nun Rabbinden korktular. Firavun tahtını bir çocuktan korumak için binlerce çocuk katletti. Ebrehe Kâbe’yi yıkmaya fil ordusuyla geldi. Kafirler ne de korkakmış meğer. 

Yarasalar aydınlığa tahammül edemezler. İlk zamanlardan beri İslam’ın nurunu söndürmeye çalıştılar. Ama bilmiyorlar ki: “Allah’ın nurunu söndüremezler.”

İslam’ın ilk dönemlerinde işkenceler artınca bir avuç müslüman Habeşistan’a göç etti. Onları geri almak için Mekkeliler bir heyet gönderdi. Habeş Kralı Necaşi ve heyetin önünde Cafer bin Ebu Talib onlara şöyle seslendi:

“Ey hükümdar! Biz cahiliye zihniyetine sahip bir kavimdik. Ağaçtan ve taştan yapılmış putlara tapar, kendiliğinden ölmüş hayvanların etlerini yer, kız çocuklarını diri diri toprağa gömer, insanlık dışı bütün kötülükleri yapardık. Akrabalarımızla ilgilenmez, komşu hakkı tanımazdık. Kuvvetli olanlarımız zayıflarımızı ezer, zenginlerimiz fakirlerin sırtından geçinirdi. Hak hukuk nedir bilinmezdi.

Biz bu halde iken Allah, bizim içimizden asil soylu, doğru, güvenilir, iffetli olarak bildiğimiz birini peygamber olarak gönderdi. O bizi bir olan Allah’a inanmaya ve yalnızca O’na ibadet etmeye çağırdı. Atalarımızdan miras kalan putlara tapmaktan bizleri kurtardı. Doğru söylemeyi, emanete riayet etmeyi, akrabalarla iyi geçinmeyi, komşuları gözetmeyi emretti. Bütün kötülük ve günahları, kan dökmeyi, yalancı şahitlik yapmayı, yetim malı yemeyi ve namuslu kadınlara iftira etmeyi ise yasakladı. Biz de O’nu doğruladık ve O’na iman ettik...”

İslam’dan önce ve İslam’dan sonra… İslam, nur; İslam, barış; İslam, esenlik; İslam, huzur… İnsan ancak İslam’da kendi değerini bulabilir. Batılıların anlattığı hümanist masallarına aldanmayın siz. Onların çarkına uyarsanız sorun yok. Çarklarına uymadığınız zaman karşınızda hümanist canavarlar görürsünüz.

İslam en güzel değerleri içinde barındırır. Birileri yıllarca bu güzellikleri bozmaya, değiştirmeye çalıştıysa da Allah (cc) dinini muhafaza etti. Kur’an önümüzde rehberdi, Peygamber Efendimiz (sav) bize en güzel örnekti. Evliyalar, alimler, salihler… yolumuzun kandilleriydiler.

Müslüman sadece kendini değiştirmekle kalmaz, çevresine de İslam’ı taşımanın gayretindedir. Gittiği yerlerde önce hep gönüller fethedilmiştir. İslam’ın sancağı nereye ulaşmışsa oralar yıllar geçse de İslam’ın güzelliklerini unutamamışlar ve o günlerin özlemini çekmişlerdir.

Bir tarih profesörü, katıldığı televizyon programında Bosna’da yaşanılan bir olayı naklederken engel olamadığı gözyaşlarıyla sloganlaşacak bir söz söylemişti: “Tarih bizi çağırıyor.” 

Dünya İslam’a hasret; İslam’ın huzuruna, emanına hasret… Osmanlı Devleti’nin çöküşünden sonraki yüzyıla bakın… İki cihan harbinde milyonlarca insan öldürüldü. Atom bombalarıyla şehirler yok edildi. 

Kendilerinden beş on kişinin ölümünü acıklı hikayelerle, müziklerle süsleyip dünyayı ağlatanlar, binlerce müslümanın öldürülmesini kayıtsız kalarak seyretmektedir. Müslümanlar acı feryatlarını işitecek bir ses beklemektedir. 

“Bir Bayrak Rüzgâr Bekliyor” diyor şair Arif Nihat Asya. Türkiye dünyaya huzur getirecek bu bayrağı dalgalandıracak rüzgâr olma yolunda ilerliyor. Geçmişinden aldığı mirasla müslümanlara umut olmaya başladı artık. Mazlumların, gariplerin gözü kulağı Türkiye’de. 

Son dönemlerde ülke olarak o kadar tehlike atlattık ki, o mazlumların duası ve Allah’ın (cc) yardımı olmasa bu badireleri atlatamazdık. 

15 Temmuz son dönemlerin gördüğü en büyük destanlardan biridir. Allah’ın kalplere verdiği cesaretle silahların, tankların karşısına çıkan koca yürekli milletimizin destanıdır.

Bu koca yürekli milletim, milyonlarca insanı din ve ırk ayrımı gözetmeksizin ülkesinde barındırmaktadır. Bizler öyle bir medeniyetin temsilcileriyiz ki, gönlümüz bütün insanlığa açıktır. Bizler Ensarın torunlarıyız… Yurdumuz, gönlümüz sımsıcak olsun kardeşlerimize. Solmuş bedenler, yürekler yeniden hayat bulsun bizimle. 

“Tarih bizi çağırıyor.” Küllerimizden silkinelim ki özümüzdeki İslam alevi, iman alevi yeniden ateşlensin.

Sen koskoca bir medeniyetin mirasçısısın. Sen İslam sancağını dalgalandıran rüzgârsın. Sen mazlumun umudu, zalimin kabusu…

Sen üzerindeki külleri atıp diril ki, tüm insanlık kurtulsun. 

Sen korkma kardeşim. Hak bildiğin yolda gidersen bil ki Allah (cc) yanındadır. Ve O’nun her şeye gücü yeter. 

Cehennem olsa gelen, göğsümüzde söndürürüz.
Bu yol ki Hak yoludur, dönme bilmeyiz, yürürüz;
Şu karşımızdaki mahşer kudursa, çıldırsa,
Denizler ordu, bulutlar donanma yağdırsa,
Bu altımızdaki yerden bütün yanardağlar
Taşıp da kaplasa âfakı bir kızıl sarsa,
Değil mi ortada bir sine çarpıyor, yılmaz,
Cihan yıkılsa emin ol bu cephe sarsılmaz!

Mehmet Akif Ersoy

Ya Rabbi, bizleri senin yolundan ayırma! Millet olarak senin dinine hizmet edebilmeyi bizlere nasib eyle!

Amin…

 

Yazar: Andelib

 

 

gh logo           rahiask gri         rahiask logo             google play

Top
bursa escort , escort bursa , izmit escort , van escort