JoomlaLock.com All4Share.net

HABBAB b. ERET (ra)

ravza

Habbab b. Eret (ra) - Kerem ACAR

Sayı : 105 - Eylül 2016

 

Habbab b. Erat (ra)

 

Henüz 10 yaşlarında iken kabilesi olan Temimoğullarına, düşmanları tarafından bir baskın düzenlenir anne ve babası öldürülür. Habbab ise Mekke’ye getirilip köle pazarında satılır. Habbab’ı, Ümmü Enmar isimli bir kadın satın alır. Habbab henüz o yaşlarda okuma yazma öğrenmişti. Kabiliyetli olduğundan o günün güzide sanatlarından olan demirciliğe eğildi ve kısa zamanda Mekke eşrafının kılıç ve diğer demir/çelik malzemelerini tedarik ettiği bir sanatkar oldu.

Efendimiz Nübüvvetini izhar edince Hz. Habbab hemen islamı kabul etti. Müslüman olduğunda 24 yaşında idi. Altıncı müslümandır. Mus’ab b. Umeyr’in de müslüman olmasına o vesile olmuştur. Mekke’de imanını gizlemeyen 7 kişiden biridir.

Müslüman olduktan sonra ilk eziyeti evvelce kendisini satın almış olan Ümmü Enmar isimli kadından görmüştür. Öyle ki; bu kadın demir ve taş parçlarını ateşte ısıtıp sırtını dağlardı. Sonra bir zaman geldi bu kadın hastalandı, zamanın tabibleri ona tedavi için demir ve taşları ateşte ısıtıp vücuduna dağlaması gerektiğini söyledi. böylece adl-i ilâhî henüz bu dünyada tezahür etti.

Hz. Habbab bir gün Efendimiz’in yanına geldi o esnada Efendimiz (sav) Kabe’nin yanına uyuyordu. Yanına oturdu, uyanmasını bekledi. Derken Efendimiz uyandı, selamlaştılar. Hz. Habbab gördüğü eziyetleri anlattı. Efendimiz ise; “Vallahi sizden önce öyle ümmetler geldi ki ateş çukurlarına atılırlardı, başları testere ile biçilirdi de yinede sesleri çıkmazdı. Fakat siz acele ediyorsunuz. Sabredin!.. Yakın bir gelecekte bir kadın tek başına Sana’dan Hadramut’a kadar Allah korkusundan başka bir korku taşımadan gidebilecektir.”

As b. Vail bir gün kendisine bir kılıç yaptırmıştı. İş ücretin ödenmesine gelindiğinde “Muhammed’i inkar edersen sana ücretini öderim.” dedi. Hz. Habbab ise “Vallahi sen ölüp terkar dirildiğinde de beni Muhammed’e iman etmiş bulacaksın.” dedi. As b. Vail ise “Madem tekrar dirileceğim, o gün yine mal ve evlatlarım çok olur, sana o gün öderim dedi.” Hz. Habbab ise bu hadsiz cevaba karşılık hiç bir şey demedi, susup uzaklaştı. Bunun üzerine Meryem Suresi’nin 77-80.ci ayetleri nazil oldu.

“Küferdip de bana mal ve evlat verilecek diyen adamı gördün mü! O, gayba muttali mi olmuş! Yoksa Rahman’ın huzurunda bir ahit mi almış! Hayır! Biz onun söylediğini yazacağız ve azaptan bir med çekeceğiz! Ve o söylediği şeyleri elinden alacağız. O bize tek başına gelecek.”

13 sene Mekke döneminden sonra Medine’ye hicret etti. Medine’de Bedir ashabından olan Cebir ibn Atik isimli sahabe ile kardeş kılınmıştır.

Bedir, Uhud, Hendek ve diğer tüm gazvelerde Efendimiz’in yanında çarpıştı.

Bedir gecesinde vuku bulan şu hadiseyi bize aktarmıştır: “Rasulullah gece boyunca namaz kılıp dua ediyordu. Ya Rasulullah seni hiç böyle görmemiştim nedir halin? “Habbab Allah’tan üç şey istedim ikisini kabul etti diğerini kabul etmedi.” buyurdular. “Ya Rasulullah nedir onlar?” dedim. “Rabbimden Ümmetimi toptan helak etmemesini istedim kabul etti. ikinci olarak benim ümmetime sürekli düşmanın galip gelmemesi için dua ettim onu da kabul etti. Üçüncü olarak ümmetimin arasında tefrika olmamasını niyaz ettim bunu kabul etmedi.” 

Efendimizin ahirete irtihalinden sonra Hz. Ebu Bekir ve sırasıyla tüm halifelerin yanındaydı.

Hz. Ömer’in yanında konumu çok başkaydı bunun iki sebebi vardı. Birincisi Hz. Habbab’ın 13 sene bila fasıla Mekke’de çektiği eziyetler. İkinci olarak Hz. Ömer müslüman olduğu gün kardeşinin evine geldiğinde Hz. Habbab saklandığı perdenin arkasından çıkıp “Ömer vallahi bu kulaklarımla duydum Rasulullah sana dua etmişti.” dedi. Hz Ömer de demek Rasulullah bana dua etti diyerek kalbi yumuşamış ve müslüman olmuştur. Hz. Habbab ne zaman Hz. Ömer’in meclisine gelse Hz. Ömer ayağa kalkar kendi yerine Hz. Habbab’ı oturturdu. Onun işkence gören sırtını öptüğü de olmuştur.

Onun Hz. Ali ile olan dostluğu da bambaşkaydı. Hz. Ali ona kardeşim diye hitap ederdi. Hz Ali’yi de hiç yanlız bırakmamıştır. Onunla birlikte Kufe’ye gitmiştir. Cemel Vakası’nda Hz. Ali’yle birlikte olmuştur. Ne var ki gitmek istemesine rağmen Sıffın Savaşı’ndan önce hastalanıp yatağa düştü. Vefat etmeden önce yetişirse kendi namazını Ali’nin (ra) kıldırmasını vasiyet etti.

Hz. Ali Sıffın’den dönerken geldiği yerde sadık dostu Ammar’ı defnetmiş gittiği yerde de diğer dostu Habbab’ı defnedecekti ve hayli hüzünlüydü. Cenazenin başına geldiğinde göz yaşı döktü. Ve “Allah Sana rahmet eylesin kardeşim, sen muhlis bir adamdın. Halis bir kalp ile iman ettin, ah mahzun kardeşim, muhakkak Rabbimiz senden hoşnut olacaktır.”

Hicretin 37. senesinde Kufe’de vefat etmiştir. Cenabı Allah dünyada ve ahirette şefaatlerini nail eylesin.

 

Yazar: Kerem ACAR

 

 

gh logo           rahiask gri         rahiask logo             google play

Top
bursa escort , escort bursa , izmit escort , van escort