JoomlaLock.com All4Share.net

HADİSİ ŞERİFLERDEN BİR DEMET

Hadisi Şeriflerden Bir Demet

Hadisi Şeriflerden Bir Demet - Tamer Doymuş

Sayı : 127 - Temmuz 2018

 

Hadisi Şeriflerden Bir Demet

 

Hamd âlemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur. Salat ve selam Efendimiz’e, ehlibeytine, ashabına ve etbaına olsun.

Sünnet-i seniyyenin, hadisi şeriflerin Müslümanların anlayışlarından, yaşantılarından çıkarılma gayretinin olduğu bir dönemde sünnet-i seniyyeye adeta azı dişlerimizle sarılmamız gerekmektedir. İslam toplumu yüzyıllarca sünnet-i seniyye sayesinde bir arada bulunmuş, her ne surette olursa olsun batıla karşı yekvücut olarak durmuştur. Sünnet-i seniyye ile ümmet olma bilincini şuurunu her zaman taşımıştır. Hiç şüphesiz ki İslam’ın en doğru bir şekilde anlaşılması ve yaşanması ancak sünnet-i seniyye ile olur. Bundan dolayı Efendimiz’in (sav) hadisi şeriflerinden bir kaçını burada müzakere edelim:

1- İbn Şihab ez- Zühri’dan rivayetle Rasulullah (sav) şöyle buyurdular: “Her gelecek yakındır. Gelecek olana uzaklık yoktur. Allah kimsenin acelesi için acele etmez. İnsanların işini de hafife almaz. İnsanların dilediği değil, Allah’ın dilediği olur. Allah bir şey irade eder, insanlar başka bir şey. İnsanların hoşuna gitmese de Allah’ın dilediği olur. Allah’ın yakınlaştırdığını uzaklaştıracak, uzaklaştırdığını da yakınlaştıracak hiçbir güç yoktur. Allah’ın (cc) izni olmaksızın hiçbir şey olmaz.”

Kur’an-ı Kerim’i okumak ezberlemek ve onunla amel etme konusunda:

2- Muaz’dan (ra), dedi ki: “Kur’an inanlara açılacak. Öyle ki, kadın, çoluk çocuk (herkes rahatlıkla) Kur’an okuyacak. Sonra kişi kalkıp: “Ben Kur’an okudum. Yine de bana uyulmadı!” diyecek. Sonra namaz kıldıracak, ama yine uyulmayacak. Sonra evinde bir mescit edinecek, ama yine uyulmayacak. Diyecek ki: “Kur’an okudum, bana uyulmadı; onunla namaz kıldırdım, yine bana uyulmadı, evimde mescit edindim, yine uyulmadı. Vallahi onlara Allah’ın kitabında bulamadıkları Rasulü’nden duymadıkları bir hadis getireceğim, belki uyarlar.”

Muaz şöyle dedi “Sakın onun getirdiğine uymayın, çünkü onun getireceği ancak sapıklıktır.”

3- Amr b. Şuayb’dan (ra), o da babasından o da kendi babasından riva-yetle:

Ben ve kardeşim geldik. Bir kapının yanında Rasulullah’ın ashabından yaşlılardan bir grup oturuyordu. Onların arasını ayırmayı hoş görmedik ve bir kenara oturduk sırada Kur’an’dan bir ayet okuyup onun hakkında tartışmaya başladılar ve sonunda sesleri de yükseldi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) öfkeli bir halde çıktı. Öfkesinden yüzü kızarmıştı. Onlara toprak attı ve şöyle buyurdu:

“Yavaş olunuz ey insanlar! Sizden önceki ümmetler Peygamberlerine muhalefet etmeleri ve kitapların bir kısmını diğer kısmına çarpıştırmaları yüzünden helak edildiler. Şüphesiz Kur’an bir kısmı diğerini yalanlamak üzere inmemiştir. Bilakis bir kısmı diğerini doğrular şekilde inmiştir. Artık ondan ne bilirseniz onunla amel edin, ondan neyi de bilmezseniz onu bilenine bırakın.”

Günümüzde özellikle İslami alanda yazılan eserlerde bilimsellik(!) adına yabancı (batılı) kaynaklar referans olarak gösterilmektedir. Hadisi şeriflerde şöyle ifade buyruluyor:

4- Halid b. Urfuta’dan (ra) rivayetle: Ömer’in (ra) yanında oturuyordum. Sus şehrinde ikamet eden Abdulkays’tan bir adam geldi. Ömer adama dedi ki: “Sen falanca oğlu falanca el-Abdi misin? Adam “Evet” diye cevap vermesi üzerine Ömer yanındaki sopayla adama vurdu. Adam “Bana neden vuruyorsun ey müminlerin emiri?” diye sordu Ömer (ra) adama “Otur!” dedi. Adam oturunca Ömer (ra) ona şu ayetleri okumaya başladı:

“Elif, lam, ra. İşte bunlar sana apaçık kitabın ayetleridir. Biz Onu bir Kur’an olmak üzere Arapça olarak indirdik. Gerekir ki akıl edersiniz. Sana bu Kur’an’ı vahyetmemizle biz, bir kıssa anlatıyoruz ki en güzel kıssa. Sen ise, doğrusu, bundan daha önce hiç haberdar değildin.” (Yusuf 1-3)

Bunu üç kere okudu, her defasında da adama bir kere vurdu. Ancak adam yine “Bana neden vuruyorsun ey müminlerin emiri?” diye sordu.

Ömer (ra) dedi ki: “Sen Danyal’ın kitabını yazıyormuşsun?” O zaman Adam: “Bana ne emrederseniz onu yapacağım!” dedi. Ömer (ra) dedi ki: “O halde git ve yazdıklarını sıcak su ve beyaz yünle sil. Bundan böyle de ne sen oku ne de bir başkasına okuttur. Eğer senin bunlardan okuduğuna ya da başkasına okuttuğuna dair bir haber bana ulaşırsa seni çok şiddetli bir şekilde cezalandırırım.”

Sonra adama: “Otur!” dedi, adam da önüne oturdu. Şunları söyledi: “Bir keresinde ben de ehli kitabın bilginlerinin yanına gittim ve bir deri üzerine onlara ait bir kitabı yazdım. Sonra bununla Rasululah’a geldim. Rasulullah (sav) bana “Elindeki de nedir ey Ömer?” diye sordu. “Ya Rasulullah, ilmimize ilim katmak için yazdığım bir kitaptır.” diye cevapladım.

Rasulullah (sav) çok öfkelendi hatta yanakları öfkesinden kızardı. Ardından insanlar namaza çağrıldı. Ensar kendi aralarında: “Peygamber öfkelendi, savaş için silahlarınızı hazırlayın.” diye konuştu. Silahlarına kuşanmış olarak geldiler. Rasululah (sav) minbere çıktı şöyle buyurdu:

“Ey insanlar! Bana Cevamiu’l-kelim (az sözle çok şey anlatan) ve sözlerin hatmi (sonu ve derleyici kelimeler) verilmiştir. Ben onları sizlere temiz ve lekesiz olarak getirdim. Sakın şüpheye düşmeyiniz ve şüpheye düşenlere de aldanmayınız!” 

Rasullullah’ın bu sözlerini duyunca ayağa kalktım ve şöyle dedim: “Rab olarak Allah’tan, din olarak İslam’dan, Rasul olarak da senden razı oldum.”

Sonra da Rasulullah (sav) minberden indi.

Sünnete uymak ve bidatlerden sakınmak konusuyla ilgili olarak:

5- İrbad b.Sariye‘den: Abdurrahman b. Amr es-Sülemi ile Hucr b. Hucr dediler ki: Hakkında “Binek vermek için sana geldiklerinde ‘Size binek bulamıyorum!’ dediğin zaman, harcayacakları bir şey bulamadıkları için üzüntüden göz yaşı dökerek geri dönenlere de sorumluluk yoktur” (Tevbe 92) ayeti nazil olunca İrbad’a giderek dedik ki: “Ziyaret maksadıyla sana geldik, alacağımızı alıp geri döneceğiz!” Şöyle dedi: “Bir gün Allah Rasulü (sav) bize namaz kıldırdı, sonra mübarek yüzünü bize çevirerek, gözleri yaşartan, kalpleri yerinen oynatan son derece güzel ve tesirli bir öğüt verdi. İçimizden biri dedi ki: “Ey Allah Rasulü! Sanki bu bize veda eden birinin öğüdü gibi geldi. Bize tavsiyen nedir?” Şöyle dedi: “Size Allah’tan korkmanızı, dinleyip itaat etmenizi tavsiye ederim. Habeşli bir köle bile başınıza geçse ona itaat etmelisiniz. Çünkü benden sonra yaşayanlar birçok ihtilaf görecekler. Onun için benim sünnetime, hidayete ermiş doğru yolda olan raşit halifelerin sünnetine sarılın. Ona sımsıkı sarılın, azı dişleriyle ısırıp bırakmayın. Sonradan icad edilmiş (İslam’a aykırı) işlerden uzak durun. Çünkü sonradan icad edilmiş her şey bid’attir. Her bidat de dalalettir, sapıklıktır.”

6- Hz. Ali’den (kv): Allah Rasulü (sav) buyurdu: “Kim, benden sonra unutulan sünnetimi diriltirse, beni sevmiş olur. Kim de beni severse benimle beraber olur.”

7- Ebu Musa’dan, Allah Rasulü (sav) buyurdu: “Allah’ın beni hidayet ve ilim ihsan ederek göndermesi şuna benzer: Bir yağmur ki yere yağmıştır; yerin bir kısmı verimli toprak olduğu için o yağmur suyunu kabul edip emmiştir. Otlar ve çayır-çimen bitirmiştir. Bir kısım toprak ise su emmeyen sert toprak olduğu için suyu tutmuştur ve biriktirmiştir de insanlar yararlanıp içmişlerdir, hayvanlarını ve arazilerini sulamışlardır. Bir kısmı da ne suyu tutan, ne de ot bitiren düz yerlerdir. Aynı şekilde; Allah’ın dinini anlayan ve onu uygulayan ve uygulamaları için benim gönderildiğim ilmi yayan kimse ile, kibirlenip Allah’ın benimle gönderdiği hidayeti bir türlü kabullenmeyen kimseler de böyledir.”

8- Ebu Hureyre’dan (ra) rivayetle Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: “Kaçınanlar hariç ümmetimin hepsi cennete girecektir.” Denildi ki: “Ya Rasulullah! Kim (cennete) girmekten kaçınır ki?”

Buyurdular ki: “Bana uyan cennete girer; Bana uymayıp isyan eden cennete girmekten kaçınmış demektir.”

Emri bil maruf nehyi anıl münker konusuyla ilgili olarak:

9- Enes ibn Malik’den: Rasulullah’a; “Ya Rasulallah! İyi şeyleri emretme fena şeyleri menetme görevini ne zaman bırakırız?” denildi.

Rasulü Ekrem (sav): “Sizden önceki ümmetlerde ortaya çıkan şey içinizde de ortaya çıktığı zaman” buyurdu. Biz: “Ya Rasulallah! Bizden önceki ümmetlerde ortaya çıkan şey nedir”? diye sorduk. Rasulullah (sav): “Hükümdarlık (yaşça) küçük (ve tecrübesiz) olanlarınızda olur. Zina, fuhuş (yaygınlaşarak) büyük yaşta olanlarınızda (bile) olur. Ve ilim karaktersiz ve aşağılık olanlarınızda olur.” buyurdu.

Dünyalıklar karşısındaki davranış-larımızın adeta fotoğrafı gösterilmiş:

10- Abdullah b. Amr b. El-As’dan rivayetle: Rasuli Ekrem (sav) bir gün: “Faris ve Rum hazineleri size fethedileceği zaman sizler nasıl bir kavim olacaksınız?” diye sordu. Abdurrahman b. Avf (ra): “Allah’ın bize emrettiği gibi söyleriz (Yani, hamd, şükür ederek nimetlerini artırmasını dileriz).” dedi. Rasululah: “Veya başka şeyler (söylersiniz yaparsınız) birbirinize (maddiyat için) rekabet edersiniz, sonra hasetleşirsiniz (çekememezlik yaparsınız) sonra birbirinize sırt çevirip ayrılırsınız, sonra birbirinize kin tutarsınız Yahut buna benzer hale düşersiniz…” buyurdu.

Hadisi şeriflere karşı bakışların geldiği nokta:

11-ibn Ma’di Kerb’den: Allah Rasulü (sav) buyurdu; “Yakındır ki; sedirine (koltuğuna) yaslanıp oturan bir adama benim hadisim ulaşacak ve o, şöyle diyecek: ‘Aramızda Allah’ın Kitab’ı vardır. Onun içinde helal olarak bulduğumuzu helal sayar, haram olarak gördüğümüzü de haram sayarız.’ Oysa (zavallı bilmiyor ki) Allah Rasulü’nün haram kıldığı şey de, Allah’ın haram kıldığı şey gibidir.”

Oysaki ayeti kerimelerde ise şöyle buyruluyor:

“…İşte o peygamber onlara iyiliği emreder, onları kötülükten meneder, onlara temiz şeyleri helal, pis şeyleri haram kılar.” (Araf 157)

“Onlar, aralarında hüküm vermesi için Allah’a ve Peygamber’e çağrıldıklarında, bakarsın ki içlerinden bir kısmı yüz çevirip dönerler.” (Nur 48)

“(Hala) bilmediler mi ki, kim Allah ve Rasulü’ne karşı koyarsa elbette onun için, içinde ebedî kalacağı cehennem ateşi vardır. İşte bu büyük rüsvalıktır.” (Tevbe 63)

“(Rasulüm) De ki: Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyunuz ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah son derece bağışlayıcı ve esirgeyicidir.” (Âl-i İmran 31)

 

Kaynakça:
-Riyazu’s Salihin
-Rasulullah’ın Hutbeleri, Siyer yay.
-Sünen-i İbn Mace
-Cem’ul-Fevaid, er-Rudani

 

Yazar: Tamer Doymuş

 

Bu kategoriden diğerleri: İNSANIN TEMİZLENDİĞİ AY -1 »

 

gh logo           rahiask gri         rahiask logo             google play

Top
bursa escort , escort bursa , izmit escort , van escort