JoomlaLock.com All4Share.net

TESETTÜR ÖNCE KALPTEDİR

Kadınlarla görüşen
Her fitneye karışan
Medihlerle de şişen
Bigânedir bigâne
Hâce Hazretleri (kuddise sırruh)

Asr-ı saadetten bir manzara…

Peygamber Efendimiz (sav) Hz. Âişe (r. anha) annemizle oturmaktadır. Ashabdan Ümmü Mektum (ra) ziyarete gelirler. Gözleri görmediği için Hz. Âişe annemiz durumlarını değiştirmezler. Peygamber Efendimiz (sav) perde arkasına geçmesini söyler. “Onun gözleri âmâdır.” der Âişe annemiz. Bunun üzerine “Senin gözlerin görüyor.” buyururlar.

Onlar -bütün zamanların en efdali olanlar- böyle bir terbiyede yetiştiler. Onlar Peygamber mektebinin talebeleri… Bizlerin örnek alacağı nadide yıldızlar… Onlardan İslâmın şiarlarına harfiyen uymaları istenirken bize ne oluyor da isteklerimiz dinin önüne geçebiliyor.

Günümüzden bir manzara…

Bursa’da boyacılık yapan bir kardeşimize/ihvanımıza çalıştığı firmadan bir umre ziyareti hediye çıkar. Müslüman için en güzel hediyelerdendir umre. O beldelere gitmek, Peygamber Efendimiz’i (sav) ziyaret, Kâbe’yi görmek… Müthiş bir heyecan kaplıyor gönlünü…

Bir grupla yolculukları başlar. Kâbe’yi ziyaret ederler, umre yaparlar. Doyasıya o beldelerin tadını yaşarlar. Medine’ye giderler, Peygamber Efendimiz’i (sav) ziyaret ederler.

Umre şirketleri ziyarete götürdükleri umrecileri genellikle bir hurma bahçesine götürürler. Orada hurma hem doğal ortamı görülerek alınır hem de bahçe sahiplerinin hazırladığı büyük çadırlarda programlar yapılır.

Medine-i Münevvere’de umrecilere o çadırda yapılan program bir panel gibidir. Konuşmacılar üç erkek bir bayan hocadır. Bu hocalar Peygamber Efendimiz’in beldesinde O’nun (sav) hayatını anlatacaklar(!) Hem de bayan erkek karışık bağdaş kurup yan yana oturdukları bir mekânda…

Bursa’dan giden kardeşimizin içi daralır, sıkılır. Dışarı çıkar, hurma bahçesinde işçi olarak çalışan birisi dikkatini çeker. Sakalıyla, takkesiyle, şalvarıyla, kıyafetlerindeki uyumu çok hoşuna gider. Onunla tanışmak için yanına gider. İsimler söylenir, memleket faslında İstanbul geçince, cemaatten alıştığı kıyafetten dolayı “Hâcegân’dan mısın?”diye sorar. Hurma bahçesin- de çalışan işçi Hâce Hazretleri’nin  (ksa) yakın zamanda Medine’ye taşınan ve orada çalışmaya başlayan ihvanlarından/arkadaşlarından biridir. Koyu bir sohbete dalarlar… İstanbul, Erzurum derken hasret giderirler. O kadar Müslüman içerisinde onu farklı kılan kıyafetiydi… Müslüman bir beldede, Peygamber şehrinde bile kıyafetiniz size bir kimlik kazandırır.

O paneli yapanları ve panelde bulunanları nefislerinin ürettiği hayalci bir dinden, İslâm’ın gerçek şiarlarına davet ediyoruz. Allah’ın (cc) emrettiği, Peygamberimiz’in getirdiği din, sizin yaşadığınız değil…

Tesettür İslâm’ın gerçeğidir. Batının yaygınlaştırdığı, insanların zihnini allak bullak eden, ahlâkı yozlaştıran şehvet binasını yıkan bir simgedir tesettür…  İnsanı, aileyi, toplumu koruyan bir sığınaktır tesettür…

Bugün birçok kirlilik var hayatımızda: gürültü kirliliği, çevre kirliliği… Tesettür, bakış kirliliğini temizleyen bir filitre gibidir. “Zinaya yaklaşmayın.” Emri fermanının hayata geçirilmesidir. Birileri başörtüsü  bir simgedir, diyorlar. Doğru söylüyorlar… Tesettür iffetin, özgürlüğün simgesidir. Çarşaf giyen bir bayanın “Çarşaf, bir bayanın hürriyetidir.” sözü gerçek özgürlüğü anlatır bize…  Yüce Mevla’mız Kur’ân’da tesettürün düşük kadınlara benzemekten alıkoyacağını buyuruyor bizlere… Tesettür hayanın simgesidir. Haya imandan gelen bir duygudur. “Haya imandandır.” buyuruyor Peygamber Efendimiz (sav).

Tesettürün azalması, iman zaafiyetindendir. Bir Müslüman Allah’ın (cc) huzurunda, O’nun razı olmadığı bir kıyafeti giyemez. İmanı ona bunu yaptırmaz. İman zayıflayınca, kalpteki boşluklar artınca orayı nefsin arzuları istila eder. Renkler cıvıl cıvıldır, ilgi çeker. Elbiseler daralır, vücut hatlarını belli eder. Kıyafetler İslâm’daki tesettürün ruhuna aykırı olmaya başlar.

Tesettür önce kalpte başlar. Kalp Allah sevgisiyle dolu olursa, bu hal dışına yansır insanın. “Her kap içini sızdırır.” buyurmuş Efendimiz. Şehveti, dünya sevgisi çok olan, Allah korkusu olmayan bir Müslümanın tesettürü kendi hevasına göre olur. Müslüman tercihini Hak’tan yana yapması gerekir. Ve bunu severek, isteyerek yapması gerekir. Bir Müslüman düşünün… Batı tarzı bir hayat yaşamak istiyor, onların giydiği kıyafetler çok hoşuna gidiyor, onlar gibi eğleniyor…  Adı: Müslüman… Kendi: ….  

“Kim bir kavme benzerse ondandır.” buyuruyor Peygamber Efendimiz (sav). Yıllar öncesinden buyrulmuş,” Bir zaman gelecek  İslâm’ın resmi, müslümanın adı kalacak.” Bugün müslümanın resmi nostaljik olmaya başladı.

Kalbini yokla kardeşim… Giydiğin kıyafetleri sorgula… Tesettüre uygun mu, değil mi? Ölçü belli; teni belli etmeyecek, vücut hatları belli olmayacak. Sakın dışarıdan fetva arama. (Ararsan isteğine göre bulabilirsin.)  Kalbine sor. Sen kıyafetinle kimlere benziyorsun.

28 Şubat döneminde üniversitede öğrenciydik. Sınıfımızda çok sayıda başörtülü kız öğrenci vardı. Fakülte dekanı o dönemde imkânları ölçüsünde kıyafet yasağını engellemeye çalışıyordu. Derslere almama gibi uygulamalar daha başlamamıştı. “Başörtüsü teferruattır.” fetvasıyla o cemaat mensubu bütün kız öğrenciler başlarını açmışlardı. Hem de yasak başlamadan. O kızların iffetini, ahlâkını bozanlar bunun hesabını mahşerde nasıl verecekler? İnsanlar Hz. Ömer’in (ra) dediği gibi “İnandıkları gibi yaşamazlarsa, yaşadıkları gibi inanmaya başlarlar.” Başlarda peruk takanlar, rahatsız olanlar, sonradan süslenmeye başladılar. Tesettür hâyânın simgesidir. Onu alırsanız, Müslümanlara birçok kötülüğün kapılarını açarsınız.

Sizden takva sahibi, ihlaslı, muttaki bir Müslüman erkeğin ve bayanın şeklini tarif edin deseler, nasıl bir tarif yaparsınız? Erkeğin kıyafeti bol, sakalı düzgün olur değil mi? Müslüman bayan mesture bir şekilde sade ve bol giyinmiş bir haldedir. Sıkmabaş, tunik bir elbise, altına bir pantolon düşünmezdiniz herhalde… Daracık kotları da erkeğe yakıştırmazdınız…  Hayal ettiğiniz Müslüman şekilleri filmlerdeki derviş karakterler oynamasın. Siz kendi hayat filminizin takvalı, ihlaslı oyuncuları olun. Müslüman kimliğinize uygun olsun kıyafetleriniz.

Diyanetin bir seminerinde vaizlere konuşan bir yetkili, onlara şöyle der: “Hakim yaka gömlekli (yakasız), bol pantolonlu, sakallı imamlar görmeyi çok arzuluyoruz.” Biz de çok istiyoruz…

Kutlu Doğum Haftası geçen ay Türkiye’nin her tarafında çeşitli etkinliklerle kutlandı. Peygamber Efendimiz’in (sav) hayatı, ahlâkı anlatıldı. Ahlâkımızı O’na benzetmeye çalıştığımız gibi, şeklimizi de benzetelim.

Bizler benim dedem sakallıydı, hacıydı; benim ninem de başörtülüydü masallarını dinlemek istemiyoruz. Bizler eşlerimizi, kızımızı başörtülü; oğlumuzu da sakallı kısacası tesettürlü görmek istiyoruz.

Ya Rabbi, bu fitne zamanında kalbimize ihlâs ver, takva ver… İçimiz güzelleşirse, dışımız da güzelleşir Ya Rabbi…

Ya Rabbi, Sen bizi sevdiklerine benzet… Onlar gibi yaşamayı bizlere nasib eyle… Razı olduğun tarzda giyinebilmeyi (tesettürlü olabilmeyi) bize sevdir ve kolaylaştır… Âmin...

Allah bizi affeylese
Günahlara rahmeylese
Cümlemize berat verse
Gelin bayrama bayrama
Hâce Hazretleri (kuddise sırruh)

GÜLZÂR-I HÂCEGÂN DERGİSİ'NİN 2013 MAYIS SAYISINDA YAYINLANMIŞTIR

 

gh logo           rahiask gri         rahiask logo             google play

Top
bursa escort , escort bursa , izmit escort , van escort