JoomlaLock.com All4Share.net

ŞANGAY MI YOKSA İSLAM BİRLİĞİ Mİ - 2

şangay mı İslam birliği mi

Şangay mı Yoksa İslam Birliği mi - 2 - İrfan AYDIN

Sayı : 110 - Şubat 2017

 

Şangay mı Yoksa İslam Birliği mi - 2

 

Bismillahirrahmanirrahim...

Salat ve selam alemlere rahmet olarak gelen Hz. Muhammed Mustafa (sav) Efendimiz’in, daha sonra diğer peygamberlerin, ehli beytin, ashab-ı kiramın, sadat-ı kiram efendilerimizin mübarek ruhlarına olsun. 

Sürekli devinim içerisinde olan coğrafyamızda her gün yeni olaylarla karşılaşıyoruz. Yarının ne getirip götüreceğini keşfetmek tam olarak mümkün değil. Bazen iç dinamikler ve hadiseler bizi bir yere sürüklüyor bazen de dış hadiseler ve dinamikler bizi bir yerlere sürüklüyor. Bir sabah uyandığınızda kendinizi yepyeni bir gündemin içerisinde bulabiliyorsunuz. Hiç ummadığınız bir anda dışarıdan ya da içeriden bir hadise gündemimize bomba gibi düşebiliyor. Bir gün bir intihar saldırısıyla sarsılıyorsunuz başka bir gün başka birisinin insanları silahla taraması karşısında altüst olabiliyorsunuz. Bir gün bir grup saldırıyor diğer gün başka bir grup, sonra üçüncüsü geliyor fakat hedef hep aynı ülkenin istiklali ve istikrarı. Ne kadar farklı yönden gelirlerse gelsinler oluşturmaya çalıştıkları algı hep aynı. Ne kadar farklı yönden saldırırlarsa saldırsınlar planlayanlar ve yönetenler aynı. 

Evet, Türkiye’nin istiklal ve istikbal mücadelesinden bahsediyoruz. Türkiye’ye karşı birleşmiş ve şerleşmiş milletlerin saldırısından bahsediyoruz. Türkiye’nin “II. Kurtuluş Savaşı”ndan bahsediyoruz. Türkiye bölgesinde tarihinden aldığı cesaret ve birikimle oyun kurmaya başlayınca dost gibi gözüken batılı ülkeler bir bir, bazen de topluca saldırmaya başladılar. Esasen biz savunmada kaldıkça sürekli üzerimize gelmeye başlamışlar ve biz de bunun üzerine mecburen atak oynamak zorunda kaldık. 

Önceki yazımızda da belirttiğimiz üzere Osmanlısız geçen yüz yıllık düzensizlik artık daha fazla yürütülemeyerek çatırdamaya başlamış ve yeni düzen arayışına yerini bırakmıştır. Bu bağlamda ülkemiz tarihi misyonuna yavaş yavaş dönmeye başlamıştır. Olaylar ve hadiseler bizi tarihteki yerimize doğru sürüklemektedir. Bu biz istesek de istemesek de böyledir. Görünen odur ki bundan kaçış şansımız da yoktur. Bütün emareler bizim tarihsel yerimiz olan İslam aleminin liderliğine doğru sürüklendiğimizi gösteriyor. Artık bu saatten sonra kolay kolay geri dönüş gözükmemektedir. O zaman kontrolsüzce sürüklenmek yerine geleceğimiz noktaya ciddi bir planlama yaparak gelmemiz daha mantıklı olur. Önceki yazımızın sonuç kısmında da belirttiğimiz gibi milli eğitimimizi, savunma sanayimizi ve askeri yapılanmamızı, ekonomimizi, idari yapılanmamızı hep bu saik gereğince düzenlemeliyiz. 

Evet henüz tam olarak gelişmiş bir ülke değiliz. Kendimize yetecek kadar yer altı ve yer üstü kaynakları harekete geçiremedik. Tek başımıza da bu işi başarmamız çok zor gibi gözüküyor. İslam birliği kurulana kadar başka ülkelerle dayanışmaya girip ekonomik, siyasi ve askeri olarak güç toplamalıyız. 

Yeni dünya düzensizliği öyle bir noktaya gelmiştir ki Türkiye nereye doğru hareket ederse dünyanın dengelerini değiştirmektedir. Türkiye terazinin öyle bir yerinde durmaktadır ki Batı’ya yönelse Batı güçlenmekte, Doğuya yönelse Doğu güçlenmekte. Bu nedenle ne Batı ne de Doğu Türkiye’den vazgeçememekte. İslam dünyasındaki halkların beklentisi ise Türkiye’nin İslam alemine liderlik etmesidir. Türkiye bütün bu beklentileri dikkate almalı ve gereken planlamayı ona göre yapmalıdır.

Evet önümüzdeki seçenekleri incelemeye başlayalım…

Şangay İşbirliği Örgütü 

Şangay Paktı adını teşkilâtın ilk toplandığı yerden -Şangay- almaktadır. Çin Halk Cumhuriyeti, Rusya, Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan’ın 1996 yılında oluşturdukları yapılanma Şangay Beşlisi olarak anılıyordu. Bu örgüt 2001’de Özbekistan’ın katılımıyla üye sayısını altıya çıkarttı.

Çin’in Girişimleri

Şangay İşbirliği Örgütü’nün (ŞİÖ) ortaya çıkmasının ardında, Çin Halk Cumhuriyeti’nin (ÇHC) girişimleri önemli rol oynamıştır. 1990’lı yılların başında Çin’in bölgeye olan ilgisinin ardındaki faktörler şunlardır: 

Sınır güvenliği: ÇHC sınır anlaşmazlıkları konusunda Sovyetler Birliği ile 1989 yılında görüşmelere başlamıştır. Sovyetler’in dağılması üzerine sınır bölgelerinde istikrarı sağlama amacıyla Orta Asya’da yeni kurulan cumhuriyetler ile diyaloglara devam edilmiştir.

Batı Bölgelerinin Gelişimi

Deng Xiaoping’in belirlediği reform ve dışa açılma ilkeleri doğrultusunda 1978’ten itibaren ülkenin doğu sahillerinde görülür bir gelişme kaydedilmesine rağmen, Sincan Uygur Özerk Bölgesi, İç Moğolistan, Tibet Özerk Bölgesi gibi batı bölgelerinde kayda değer bir gelişme elde edilememiştir. ÇHC Orta Asya ve Rusya ile karayolu, demiryolu bağlarını kurarak bölge ticaretini ve batı bölgelerinde ekonomik gelişiminin önünü açma çabasına girmiştir. Daha sonra 2000 yılında Devlet Konseyi tarafından resmen onaylanan Batı açılım projesi de bu doğrultuda hazırlanmıştır.

Büyüyen Enerji İhtiyacı

Ekonominin hızla büyümesi ÇHC’nin petrole olan bağımlılığını artırmış; 1993 itibariyle Çin petrol ithal eden ülke konumuna gelmiştir. Basra Körfezi bölgesine bağımlılığı azaltmak amacıyla arayışlara giren ÇHC, özellikle Rusya ve Kazakistan ile petrol boru hattı konusunda bir dizi anlaşmaya imza atmıştır.

Soğuk Savaş Sonrası Stratejik Ortam

Soğuk Savaş’ın ardından ABD’nin tek süper güç olarak sahneye çıkması üzerine ÇHC denge unsuru olarak stratejik ortaklık arayışlarına girişmiştir. 1992’de “İyi Komşuluk” politikasıyla başlayan diyalog, Nisan 1996’da ilk Şangay görüşmelerinde “Rus-Çin Stratejik Ortaklığının” ilanıyla gelişmiştir. 1997’de Jiang Zemin’in Moskova ziyareti sırasında ortak bir bildiri yayınlayan iki ülke liderleri; “Dünya’da Çok Kutupluluğun Desteklenmesi” amacını taşıdıklarını belirtmişlerdir.

Birliğin Oluşumu ve Gelişimi

26 Nisan 1996’da Şangay’da toplanan beş ülkenin Sınır Bölgelerinde Askeri Güvenin Derinleştirilmesi Anlaşması’nı imzalamasıyla Şangay Beşlisi kurulmuş oldu.

Bundan sonra Şangay Beşlisi yıllık görüşmeleri sırasıyla 1998’de Almatı’da, 1999’da Bişkek’te, 2000’de ise Duşanbe’de yapıldı.

2001 yılında ise görüşmeler ŞİÖ’nün kuruluşu ile sonuçlandı. Beş devlet ile başlayan örgütün tam üye sayısı sonra altıya ulaştı: Rusya, Çin, Kazakistan, Tacikistan, Kırgızistan, Özbekistan.

Haziran 2001’de üye devletler Sant Peterburg Zirvesi’nde örgütün amaç, prensip, yapı ve işleyişini belirleyen ŞİÖ Beyannamesi’ni imzaladı. Ayrıca zirvede bir Anti-terör Ajansı”nın kurulmasını öngören bir anlaşma daha imzalandı. 

ABD karşıtı ilk ciddi adım, 2005’te atılmıştır. ŞİÖ zirve toplantısında, ABD’ye Orta Asya’daki askeri varlığına son verme çağrısı yapılmıştır. Bunun üzerine, Özbekistan’daki ABD askerleri ülkeyi terk etmişlerdir.

Ağustos 2007’de ŞİÖ’ye üye altı ülke, Rusya’nın Ural Dağları’nda “Barış Misyonu 2007” adıyla ortak bir askeri tatbikat gerçekleştirdi.

Türkiye 2012’de, Şangay İşbirliği Örgütüne (ŞİÖ) diyalog ortağı olarak katıldı. Katılım sonrası kararı değerlendiren Çin’deki akademisyenler ve Rus analistler bu kararın hem ŞİÖ hem de Türkiye açısından bir devrim niteliğinde olduğunu belirttiler. 

Dünya petrol üretim ve kullanım pazarının yarısından fazlasını elinde bulunduran ve Hindistan, İran, Moğolistan ve Pakistan’ın gözlemci olarak bulunduğu örgüt, ABD’ye karşı etkili bir kutup oluşturmaktadır. Dönemin Rusya Devlet Başkanı Putin, Şangay İşbirliği Örgütü’nün Ağustos 2007 Bişkek Zirvesi’nde: “Tek kutuplu dünya kabul edilemez.” diyerek bir anlamda birliğin misyonunu da belirtmiştir.

2007 Bişkek Zirvesi’nde, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in: “Tek kutuplu dünya kabul edilemez.” açıklaması, örgütün misyonunu özetlemektedir aslında. Çıkış noktasına baktığımızda, üye ülkelerin sınır bölgelerinde askeri güveni sağlamak gibi görünse de, birincil amaç ABD suretinde batıya karşı alternatif ve etkili blok oluşturmak, ikincil amaç ise dünya nüfusunun 1/4′ünün yaşadığı coğrafyada, en büyük güvenlik tehditleri olarak deklare ettikleri terör, ayrılıkçılık ve aşırıcılıkla mücadele adı altında bu coğrafyada yaşayan halk ve uygarlıkları dizginlemektir.

Güvenlikte İşbirliği

ŞİÖ genel sekreteri Grigory Logninov Nisan 2006’da ŞİÖ’nün askeri bir blok olma niyetinin bulunmadığını açıkladı; bununla birlikte “terör, aşırılıkçılık, ayrılıkçılık” tehdidinin artışının kapsamlı bir askeri müdahaleyi zorunlu kıldığını da belirtti. 

ŞİÖ birkaç defa ortak askeri tatbikat düzenlemiştir. İlki 2003 yılında tatbikatın ilk aşaması Kazakistan’da, ikinci aşaması ise Çin’de gerçekleştirildi.

Daha büyük kapsamlı olan Çin-Rus ortak Peace Mission 2005 Tatbikatı ise, 19 Ağustos 2005’te ŞİÖ çerçevesi dışında düzenlendi. Tatbikatların başarıyla tamamlanmasının ardından Rus yetkililer bu tür tatbikatlara gelecekte Hindistan’ın da katılacağı ve ŞİÖ’nün askeri bir nitelik kazanacağını dile getirmeye başlamıştır.

2006 ŞİÖ savunma bakanları toplantısında belirlendiği üzere, 2007’de Rusya’nın Ural Dağları yakınlarındaki Chelyabinsk Bölgesi’nde ortak askeri tatbikat düzenlenmiştir. Ekim 2007’de Tacikistan başkenti Duşanbe’de güvenlik, suç ve uyuşturucu trafiği konularında kapsamlı işbirliğine gidilmesi amacıyla ŞİÖ ile Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü arasında bir anlaşma imzalanmıştır. 

Ekonomik İşbirliği

ŞİÖ’ye devletler 2003 yılında ekonomik işbirliğini genişletme amacıyla bir çerçeve anlaşması imzalamıştır. Aynı toplantıda Çin Halk Cumhuriyeti başbakanı Wen Jiabao, bölgede ticaretin geliştirilmesi için bir an önce tedbirlerin alınmasıyla birlikte, ŞİÖ’de uzun vadede bir serbest ticaret bölgesi oluşturulması hedeflenmesini önerdi. Ardından bir yıl sonra 23 Eylül 2004’te 100 maddelik bir plan imzalanmıştır. 

25 Ekim 2005, ŞİÖ Moskova zirvesinde, ŞİÖ’nün ortak enerji projelerine öncelik tanıyacağı açıklanmış, özellikle de petrol ve gaz sektörüyle ve su kaynaklarının ortak kullanımı üzerinde durulacağı belirtilmiştir. Ortak projelerin finansmanı için bir ŞİÖ Interbank’ının kurulması kabul edilmiştir. ŞİÖ İnterbank kurumunun ilk toplantısı Şubat 2006’da Pekin’de yapıldı. 30 Kasım 2006’da, Almatı’da düzenlenen ŞİÖ konferansında Rus Dışişleri bakanı ŞİÖ’nün bir “Enerji Kulübü” kurulması konusunda planlar yaptığını belirtmiştir. Bu kulüp ihtiyacı Kasım 2007 ŞİÖ zirvesinde yinelenmiş, ancak diğer üyeler tarafından pek ilgi görmemiştir. 

Kültürel İşbirliği

Kültürel işbirliği de ŞİÖ çerçevesine dahil edilmiştir. 12 Nisan 2002’de Pekin’de ŞİÖ kültür bakanları buluşması düzenlenmiş, sürekli kültürel işbirliği konusunda ortak bildiri imzalanmıştır. Kültür bakanlarının üçüncü buluşması 27-28 Nisan 2006’da Taşkent’te düzenlenmiştir. İlk defa 2005 Astana zirvesi sırasında bir ŞİÖ Sanat Festivali ve bir sergi düzenlenmiştir. Kazakistan aynı zamanda 2008 yılında bir halk dansları festivali düzenlenmesini önermiştir. 

Organizasyon Yapısı

Güvenlik, ekonomi ve kültür alanlarında işbirliği öngören Şangay İşbirliği Örgütü’nde 7 ana organ faaliyet göstermekte ve örgütün işleyişini sağlamaktadır. Bunlar:

Devlet Başkanları Konseyi, Hükümet Başkanları Konseyi, Dışişleri Bakanları Konseyi, Ulusal Koordinatörler Konseyi, Temsilcilikler Konseyi, Sekretarya, Bölgesel Anti-Terör Ajansı olarak sıralanabilir.

Organizasyonun en üstünde yer alan Devlet Başkanları Konseyi yılda bir kez toplanan ve devlet başkanlarının katıldığı en üst düzeyli ve nihai karar mekanizmasıdır. Diğer konseyler önceden istişare ettikleri önemli meseleleri karara bağlanması için Devlet Başkanları Konseyi’ne havale etmektedir.

 

Yazar: İrfan AYDIN

 

 

gh logo           rahiask gri         rahiask logo             google play

Top
bursa escort , escort bursa , izmit escort , van escort