JoomlaLock.com All4Share.net

ŞERİAT, TARİKAT MAKSUDA YOLDUR

Şeriat tarikat maksuda yoldur

Şeriat, Tarikat Maksuda Yoldur - Andelib

Sayı : 114 - Haziran 2017

 

Şeriat, Tarikat Maksuda Yoldur

 

Şeriat, tarikat maksuda yoldur,

Halk eden Hâlık’tır, halk olan kuldur,

Amel eyle sağ yanında evrakı doldur,

Caht et ki kapatasın sol kapısını.

                              Hâce Hazretleri (kuddise sırruh)

 

İnsan hayatı yolculuktan ibarettir. Ruhlar aleminde başlayan yolculuk, dünyada hayat bulmasıyla devam eder. Buradan da ebedi alem olan ahirete yolculuğu var. 

Kulun hedefi Allah’ı (cc) tanımak ve O’na ibadet etmektir. İnsanın yaşadığı her şey O’na Rabbini tanıtmak, bildirmek içindir. Tefekkür eden insan; günahında bile acziyetinin farkına varıp Yüce Mevla’nın azametini kavrayacaktır. İnsan Rabbini tanıdıkça sevgisi artar, sevgisi arttıkça marifeti de artar. Tanıdıkça daha çok sever ve gönlü muhabbetullahla dolar. 

Tasavvuf mertebeleri; şeriatla başlar, tarikatla devam eder. Hakikatten sonra marifete ulaşılır. 

Şeriat, tarikat yoldur varana 

Hakikat, marifet andan içeri

diyor Aşık Yunus. Şeratle başlayan yolculuk ta marifet menziline varılır. Marifetin sonu yoktur. İnsan anlayışı/idraki ölçüsünde marifet yolunda ilerler.

Sıralamanın şeriatle başlaması öneminden dolayıdır. Şeriat, Allah’ın (cc) kullarına emrettiği ölçülerdir. Şeriat; İslam binasının temelidir. Temel sağlam olmazsa bina çok çabuk yıkılacaktır. Muhabbeti esas aldığını söyleyen birçok tarikat ekolünün sonunda yanlışa düşmeleri şeriate önem vermeyişlerindendir.

Yaşantının, ahlakın bırakılıp sözün çoğaldığı günümüzde “şeriat, tarikat, hakikat ve marifet”ten dem vurmak kulağa çok hoş gelmektedir. Bunlardan bahsedip İslam’ı yaşamayan birçok insan var bugün. Şeriatsiz, ölçüsüz, haram ve helalsiz yaşadığımız şeye İslam diyebilir miyiz? Böyle yaşayacağımız şey olsa olsa nefsimizin, hevamızın oluşturacağı dindir. 

Tarikat, kelime olarak gidilen yol anlamındadır. Bu yol eğer şeriat duraklarından geçmiyorsa, sonunda Allah’ın rızası yoksa o yol sapıklığa gidecektir. 

Hâce Hazretleri (ksa) bir yerde veli bir zat olduğunu duyarlar. Onunla tanışıp hayır duasını alıp sohbetinden nasiplenmek isterler. Ziyaret edecekleri yere geldiklerinde şaşırıp kalırlar. Dua almaya geldikleri yerde, şer’î ölçülere riayet edilmediğini görürler. Bu durumun yanlışlıklarını onlara anlatıp oradan hızlıca ayrılırlar. 

Dini emirlere çok daha hassas davranması gerekirken kendi nefislerine hoş gelen bir hayat yaşamak İslam’la bağdaşmaz. Bu tarz yanlışlara çok rastlanır oldu. Arştan kürsten bahsedip namaz kılmayanlar hangi dini yaşadıklarını sorgulamayacaklar mı?

Topuğuna çıkmayan suyu deniz sanarsın,

Sen katreyi geçmeden, ummanı arzularsın!

diyor Niyazi Mısrî.

Topuğuna çıkmayan suda boğulanlar, İslam’ın ölçülerine (şeriatine) uymayanlardır. Tasavvuf, mahviyet yoludur. Tevazuyu vird edinmesi gerekenler, maalesef nefsin kibir atına binmişler, adlarına da kutsiyet ifade edecek unvanlar takmışlar, insanları sapkınlığa götürüyorlar. Ğavs Hazreleri (ksa) bu tip insanların eşkıyadan daha tehlikeli olduğunu buyurmuşlardır. Eşkıya insanın malını alırken, bunlar insanların imanını, ihlasını bozmaktadır. Bu ise diğerinden çok daha tehlikelidir.

Hâce Hazretleri (ksa) memleketten tanıdığı birilerinin tarikat diye bir yere gittiklerini öğrenir. Yapılan araştırma gösterir ki, kendine mürşid diyen bu zat namaz dahi kılmamaktadır. Müridlerine sorulunca onun Kabe’de, Ravza’da kıldığından bahsederler. Ama ne hikmetse onun dışında kimse bunu yapamaz. Cuma namazlarını dahi kılmayan bu şarlatanların peşine düşen müslümanlara ne demeli? Saf ayağına kimse yatamaz. Allah’ın (cc) dini bellidir, kimse kafasına göre yaşayamaz. Allah (cc) namazı Kabe’de, Ravza’da kılın diye emir buyurmadı bize. Yeryüzü mescid kılınmış bize. Temiz olan her yer mümine mescittir. Namaz da ölüm gelinceye kadar her müslümana farzdır. 

Bir dönem cemaatleri bozmak ve işlerine geldiği yerde kullanmak için başlarına İslamla hiç alakası olmayan insanlar getirdiler. 28 Şubat sürecini/zulmünü meşrulaştırmak için kullandıkları Ali Kalkancı, bir esrarkeşti aslında. İstanbul’da içkili lokantası vardı. Bir iki kurs, biraz taktik, bol para, al sana tarikat… Bunlar tek kullanımlık malzemeler gibi; kullan, işin bitince at.

“Yalancının mumu yatsıya kadar yanar.” demiş atalarımız. Bu tip oluşumlara bakın hepsi tarihin çöplüğüne gömülüp kalmıştır. Bunlarla, yüzyıllardır devam edegelen kadim tarikatleri birbirine benzetmek art niyetten öte bir şey değildir. Bu kadim tarikatlerimiz; birçok evliyanın, âlimin yetiştiği irfan mektebi olmuştur. Asrısaadetten beri İslam şeriatine en bağlı olan bu kadim cemaatlerin mensupları olmuştur. İnşaallah kıyamete kadar da böyle devam edecektir. 

“Müslüman aynı delikten iki kez ısırılmaz.” buyurmuş Peygamber Efendimiz (sav). Biz doğrusunu nasıl anlayalım diyenlere söyleyeceğimiz ölçü: Şeriattır. Şeriata uyan ve sıratı müstakim üzere giden haktır. Şeriattan kopan, nefsinin hevasına giden de dalalete sapmış demektir. 

FETÖ’ye yıllarca inanalar, kendilerini sorgulasınlar. Bu adamlar dini tahrif ederken, şeriatı değiştirirken aklımızı nereye gönderdik? Bizim hiç mi kabahatimiz yok? Zamanında bunlara dur diyebilseydik, bugün çok farklı olurdu. Bugün de dur dememiz gereken birçok insan, oluşum var maalesef. 

Tarikatlerde şeriattan uzaklaşanlar, radikalleşerek veya modernist bir kafayla sünneti terk edenler, hep aynı hastalıklı kafaya sahiptirler. Bunlar İslam’ı Peygamber Efendimiz (sav) ve O’nun yolundan gidenler gibi değil, kendi hevalarına göre yaşamanın yollarını aramışlardır. Önce alimlerimize, evliyalarımıza dil uzatmışlar; sonra ashabı kiramı edepsizce eleştirmeye başlamışlar; nefislerine hoş gelmeyen yerde de Peygamber Efendimiz’in (sav) sözlerini, yaşantısını kabul etmemişlerdir. Bugün sapkınlıklarının çukuruna düşenler Kur’an-ı Kerim’i inkara kadar varmışlardır. Sure ve peygamber kabul etmeyenlere, kutsal metin olmadığını söyleyenler de katıldı. Yani Kur’an-ı Kerim kutsal bir kitap değil demek istiyor. Bunların çoğu da ilahiyatlardaki profesörler oluyor maalesef.

Gerçek sûfiler; Allah’ın (cc) emirlerini, Peygamber Efendimiz’in (sav) sünnetini aşkla yaşamanın gayretinde olmuşlardır. Onlar kulluğu zevke dönüştürmüşlerdir.Sûfiler, dinin günümüze kadar bozulmadan ulaşmasında sağlam bir zincir vazifesi görmüşlerdir. O zincir bugünün müslümanını asrısaadete bağlamıştır. 

Tasavvuf ehlinin bazı sözleri yanlış yorumlanarak ortalık bulandırılmaya çalışıl- mıştır. Yunus Emre bir şiirinde:

“Cennet cennet dedikleri / Birkaç köşkle birkaç huri / İsteyene ver anları / Bana seni gerek seni.” söylerken kastettiği Allah’ın nimetlerini küçümsemek değildir. Nimetlere dalıp nimet vereni unutmamayı daha çok önemsemektir. “Allah ne güzel dosttur.” anlayışını özümsemeye çalışmaktır. Yine sûfilerin çok naklettiği bir kıssa vardır. Hz. Musa (as) bir çobanın yanından geçerken onun Allah’a (cc) koyununu severken söylediği sözlerle seslendiğini görür. Ona müdahale eder, doğrusunu öğretmeye çalışır. Çoban kendisine söyleneni unutup doğrusunu öğrenmek için Hz. Musa’nın peşinden gider. Bu arada farkında olmadan su üzerinde yürür. Bu kıssada bize çobanın söylediği sözlerden ziyade samimiyeti ve sevgisi anlatılmaya çalışılır. Tarikatin eleştirdiği zahirciliktir. Özü olmayan, ihlası, takvası olmayan bir yaşantıdır.

İnsanları sadece zahire yönlendirmek ve bunu yeterli görmek eksikliktir. Münafıklar da zahiren müslümanlar gibi yaşadılar. Namaz kıldılar, oruç tuttular, zekat verdiler. Onları münafık yapan kalplerindeki inkardı. Sadece dış görünümüyle müslümanlara benzemeleri onlara yetmedi. 

Tarikat; insanın iç temizliğine önem verir. Müslüman şeriat ve tarikat yolunda ilerlerse, ona hakikat ve marifet yolu açılır…

 

Bu hakikat deryasıdır,

Bunda zahir bulaşmadı,

Bu deryanın sahiline,

Hiçbir zahid ulaşmadı.

             Hâce Hazretleri (kuddise sırruh)

 

Ya Rabbi, bizleri şeriatine bağlı kullarından eyle… Ya Rabbi, bizleri razı olduğun kullarından eyle… Ya Rabbi, sevdiklerini bize sevdir, bizi de sevdiklerine sevdir… Ya Rabbi, sevdiklerinin yolundan (tarikatinden) ayırma…

Amin…

 

Yazar: Andelib

 

 

gh logo           rahiask gri         rahiask logo             google play

Top
bursa escort , escort bursa , izmit escort , van escort