JoomlaLock.com All4Share.net

BEN SENİ KALBİME KOYANA SEVDALIYIM

FB IMG 1436302183356

Ben Seni Kalbime Koyana Sevdalıyım - Genç Fidanlar

Sayı : 100 - Nisan 2016

 

Ben Seni Kalbime Koyana Sevdalıyım

 

Duamdaki göz yaşım kadar edepliydi
İçime düşen aşkın...
Ey benim beşeri aldanışım,
Ben seni kalbime koyana sevdalıyım.
Hz. Mevlana

Hamd Allah’a olsun ki o, iman nuru ile ariflerin kalplerini aydınlatan, O’na vasıl olanların gözlerini, ilim ve hikmetle doldurup genişletendir. Salatu selam ise Allah’ın ezeli kelamı olan Kur’an’ın tercümanı, bütün ilim ve hikmetlerin kaynağı Efendimiz Muhammed Mustafa’ya, yine salatu selam küfür karanlığının içinde Kur’an ve sünnetten kıl payı ayrılmadan sadat-ı kirama olsun.

Bizler Mevlamızı ebeveynlerimizden gördüğümüz kadar tanımaya çalışıyoruz. Fakat çoğu zaman yanılıyor, doğruyu-yanlışı birer ferd olarak ayırt edemiyoruz. Tıpkı hastalıklarımızı teşhis edip tedavisi için doktora baş vurdumuz gibi, dini, ahlaki ve Allah ile rabıtamız içinde bir hekim, yani ahir zamanda fitnenin resmen arşa çıktığı bir dönemde kendimize rehber, bir yol gösterici bulmamız her kişi üzerine tabiri caizse farz-ı ayndır.

Mürşide gitmekten maksat ise, Allah rızasına ulaşmak, nefsin hilelerinden kaçmak, hasta kalplere ilaç, garip gönüllere gerçek bir dost aramak, kısaca manevi bir hicret yapmaktır. Hadisi şerifte buyrulduğu üzere: “Kim Alah yolundaki bir imamı desteklemek ve yüceltmek için yanına giderse, bu kimse Allah’ın himayesinde olur. Bu uğurda göreceği her sıkıntının sevabını Allahu Teala verir.”

Allah dostu deyince hemen keşif ve keramet aranmamalıdır. Kamil mürşidin en büyük kerameti Kur’an ve sünnet ahlakı üzere yaşamasıdır. NakşibendÎ büyükleri, insanın terbiyesi için üç şeyin elde edilmesini gerekli görmüşlerdir. Bu üç temel esas şunlardır;

Muhabbet, ihlas, teslimiyet. Bunları sıralayacak olursak şunları diyebiliriz.

MUHABBET:

Muhabbet’in en yüksek derecesi kalbi Allahu Teala’ya bağlamak ve O’na hakkıyla kulluk yapmaktır. Bütün zikir, fikir, ibadet ve hizmetlerin hedefi Allah sevgisidir. Bu sevgiye ulaşma haline, arifler fena fillah mertebesi demişlerdir.

Manası: Kendi iradesini Allah’ın iradesine tabi etmek, O’nun emirlerini noksansız yerine getirmek, hep O’nun sevdiğini sevmek, ilahi sevgi içinde kendini kaybetmektir.

Mürşide duyulan muhabbet, müride güzel ibadet yapma şevkini kazandırır, güzel ibadet insanı kamil yapar. Kamil insanın hediyesi Allah’ın muhabbeti ve cemalini seyirdir. Buyrulduğu üzere: “Muhabbetle kılınan iki rekat namaz, muhabbetsiz kılınan yüz rekatlık namazdan daha efdaldir.” Mürşidi kamiller bizlere ibadetlerin nasıl dolu dolu yapılması gerektiğini ve Allah’a giden yollardan bir tanesinin de muhabbet olduğunu bildirmektedirler.

İHLAS:

İhlas ise mürşidi sırf Allah rızası için sevmek ve ona karşı samimi olmaktır. Bunun gereği, irşad ve terbiye için tabi olduğu mürşidine bütün varlığı ile bağlanmaktır. Müridin ulaştığı ilahi ilim, feyiz ve nurun kendisine mürşid tarafından geldiğini Cenabı Hakk’ın onu vesile ettiğini bilmeli ve kalbini tamamen ona çevirmelidir. Gönlünü, gözünü mürşidinden ayırmamalıdır. Şüphe, müride zarar verir. Bütün Allah dostlarını hiç ayrım yapmadan Allah rızası için sever, bu imanın gereğidir. Ancak kalp terbiyesi için, sadece bir mürşide bağlanır bu da terbiyenin gereğidir. Yine burada da mürşidsiz olmadığını anlıyoruz. Kişi eğer mürşidini, gönlünün terbiye edicisini bulmuş ise sadakat ile bağlanmalıdır.

TESLİMİYET:

Mürid Allah yolunda tabi olduğu müridin, içi ve dışıyla kalbi ve diliyle her şeyiyle teslim olmalı, acı tatlı herhalde kendisine uymalıdır, onun emir ve tercihlerinin kendisi için en hayırlı olduğuna inanıp gönül hoşluğu ile emirlerine sarılmalıdır. Bir ölü, kendisini yıkayan kimseye hiç itiraz etmez ise mürid de mürşidinin önünde bu derece bir teslimiyet göstermelidir. Böyle yapar ise manevi kirlerden temizlenmesi kötü hallerden kurtulması kolay olur. Teslim olan kimse tez zamanda ilerler kemale erer. Teslim olmayan tabi olmaz tabi olmayan yol alamaz. Ve kişi manevi yola girmiş ise gönlünü kalbini hatta aklını tamamrn intisab ettiği hocasına, mürşidine rabteder.

Bakıldığında Muhabbet, İhlas ve Teslimiyet birbirlerinden farklı değildir. Muhabbetsiz ilim olmuyor, ihlassız amel olmuyor, teslimiyet de olmayınca tam olunmuyor olgunlaşılmıyor.Kısaca insan tek başına bir yol kat edemiyor.Nasıl ki Peygamberimiz Mevla’ya kavuşmak için Cebrail’i vesile kıldı ise bizler de Rabbimize, Peygamberimiz’e ulaşmak için kamil bir mürşide bağlanmalı ve o yolda sebat etmeliyiz. Bizler Peygamber Efendimiz’in zamanına ehli beytin ve ashabın zamanına yetişemedik ama Rabbim bizlere kendi dostunu bahşetti. Rabbim bütün ümmeti Muhammede dostlarıyla tanışıp istifade edebilmelerini nasibi müyesser eylesin...

Sonu yok bu yalan dünyanın ya Rabb
Kula tapanlardan eyleme beni!
Aldanıp dünyanın süslü haline
Yoldan sapanlardan eyleme beni!
Ne var ise Sana gelmeye mahkum
Ölmem sananlardan eyleme beni!
Her zerrede Senin mührün var iken
Gören görmezlerden eyleme beni!
Toprağın altına girdiğim zaman
Hesap vermezlerden eyleme beni!
Rabb’in kim deyip de sorulduğunda
Lal olan kullardan eyleme beni
Derdi çok bu yalan dünyanın ya Rabb
İsyan edenlerden eyleme beni!
Ezeli ebedi bu dünya sanıp,
Seni bilmezlerden eyleme beni

Âmin...

 

Yazar: Genç Fidanlar

 

 

gh logo           rahiask gri         rahiask logo             google play

Top
bursa escort , escort bursa , izmit escort , van escort