JoomlaLock.com All4Share.net

MÜ’MİN İKİ EL GİBİDİR…

mumin iki el

Mü'min İki El Gibidir... - Nurten ÖZEN

Sayı : 79 - Temmuz 2014

 

Mü'min İki El Gibidir...

 

Hamd âlemlerin Rabbi Allah’a (cc), salât ve selâm, Kâinatın Efendisi Hazreti Muhammed Mustafa’ya (sav), O’nun Ehli Beyt’ine, ashabına-etbaına, kıyamete kadar devam edecek olan varisi ekmellerine ve ümmetine olsun…

Bugün dünyada her imkan arttı. Bolluk, refah var. Nimetin külfeti de var. Derler ya; yoksulluğunu çektiğimiz en önemli şey, dostluk, kardeşlik… Dünyada her şeye doyuluyor da, sevgiye-dostluğa doyum olmuyor. Efendimiz (sav) Medineyi Münevvere’yi şereflendirdiklerinde, İslâm Devleti’nin temelini inşa edercesine, ilk Ensar-Muhacir kardeşliğini ihdas etti. Demek ki kardeşlik olmadan, hiçbir şey olmuyor.

 

“Müslümanlar kardeştir!” 

Hucurat Sûresi 10. ayette buyuruyor Yüce Rabbimiz (cc). Peygamber Efendimiz de (sav) Müslümanları bir bedene benzetir. Onların birbirini sevmesini, birbirine merhamet etmesini, birbirini korumasını arzu eder. Bedenin bir organı hastalandığı zaman diğer organların da aynı rahatsızlığı olduğu, bu yüzden uyumadığı ateşlendiği gibi Müslümanların da birbirinin derdi ile dertlenmesi gerektiğini söyler. 

İşte bu sebeple din kardeşlerinin birbirine kin tutmasını, haset etmesini, sırt çevirmesini ve birbirleriyle ilgiyi kesmesini uygun görmez. Birbirine darılsalar bile bunun üç günden fazla sürmesini doğru bulmaz. (Buhârî, Edep 37, Müslim, Birr 23) Arkadaşlık; kardeşlik, fedakarlık ve sabır ister. Bahçıvan dahi bir gül derebilmek için nice dikenlere katlanır.

Hâcegân yolunun günümüzdeki varisi ekmeli Hâce Hazretleri de Mü’minlerin birbirlerini sevmeleri ve uhuvvetlerinin kuvvetlenmesi için; “Müslümanların silgiyi bırakıp, kâlemi ele alma zamanı gelmiştir.” buyurarak, günümüzdeki en önemli ihtiyaca vurgu yapmış ve çareyi de sunmuştur: Birbirini Allah (cc) rızası için sevmek. 

Gönüllerin Efendisi (sav) bu konuda şöyle buyurur; “İmanın tadını alabilmek için gerekli olan üç şarttan biri; birbirini Allah (cc) rızası için sevmektir.” (Buhârî, İman 9, Müslim, İman 67) Mekke’den Medine’ye hicret eden Müslümanlar, Ensar dediğimiz Medineli kardeşlerinden çok iyilik gördüler. Bir gün bunu Peygamber Efendimiz’in (sav) yanında dile getirdikleri ve Medineli Müslümanların bütün sevapları alıp götürdüklerini söylediler. O zaman Resûl-i Ekrem Efendimiz (sav) onlara, Ensar için Allah’a (cc) dua ettikleri ve yaptıkları iyilikleri dile getirip teşekkür ettikleri sürece kendilerinin de sevap kazanacaklarını haber verdi. (Ebu Davud, Edep 11) Çünkü iyilik bilmemek kötü bir şeydi. Hazreti Peygamber (sav) kocalarının yaptıkları iyilikleri görmezden gelen ve onlardan hiç iyilik görmediklerini ileri süren kadınların bu tavırlarını yerdi ve onların bu yüzden cehenneme gireceklerini haber verdi. (Buhârî, Hayz 6–Küsûf 9) 

 

Hediyeleşmek

Efendimiz Aleyhi’s-selâm, kendisine sunulan hediyeyi kabul eder, kendisi de onun karşılığında hediye verirdi. (Buhârî, Hibe 11) Hediyeleşmenin sevgiyi perçinleyeceğini, kalbteki kin ve nefreti yok edeceğini buyururdu.(Tirmizi, Vela 6-Buhârî, Edep 208) Komşuların hediyeleşmesini tavsiye eder, hediye vermeye en yakın komşudan başlamak gerektiğini belirtirdi. (Buhârî, Şüf’a 3-Hibe 16) Bu konuda özellikle hanımlara öğüt verir, paça gibi önemsiz bir yemek pişirseler bile komşularına göndermelerini isterdi. (Buhârî, Hibe 1, Edep 30-Müslim, Zekat 90) Kendisine böyle bir yemek gönderilse onu kabul edeceğini buyururdu.

 

Musafahalaşmak (Tokalaşmak)

Peygamber Efendimiz (sav) Müslümanların birbirleri ile musafahalaşmasını isterdi. İki Müslüman müsafahalaşınca, daha oradan ayrılmadan günahlarının döküleceğini buyururdu. (Ebu Davud, Edep 141) Musahafalaşmak sünnettir. Sahabiler de birbirleriyle musafahalaşırdı. (Buhârî, İstizan 27, Ebu Davud, Edep 140-145) Buna karşılık Efendimiz (sav) öpüşmeyi doğru bulmazdı. Ama bir süre ayrılıktan sonra yeniden kavuşanların kucaklaşmasında sakınca görmezdi. (Tirmizi, İstizan 27, İbni Mace Edep 15)

 

Birbirine Hürmeten Ayağa Kalkmak

İleri gelen sahabelerden Sad İbni Muaz (ra) bir gün Peygamber Efendimiz’in (sav) yanına gitmişti. Efendimiz (sav), orada bulunan Ensar’a; ”Büyüğünüz için ayağa kalkınız!” buyurdu. (Buhârî, Meğazi 31, Cihad 168, Müslim, Cihad 64) Ve böylece saygıya layık kimseler için ayağa kalkılabileceğini öğretmiş oldu. İslâm âlimleri, faziletli bir yönetici ve adil bir devlet adamı için halkın; hocası için talebenin ayağı kalmasını uygun görmüştür. Peygamber Efendimiz, Fatıma annemiz (ra) yanına geldiğinde, ona ayağa kalkar, kendi yerine oturturdu. Hazreti Fatıma annemiz de (ra) babasını öyle karşılardı. (Ebu Davud, Edep 144, Tirmizi, Menakib 60) Büyüklerin hakkını gözetmekte bir görevdir. (Ebu Davud, Edep 58) Bununla beraber, başkalarının kendisine hürmeten ayağı kalkmasından hoşlanmak, gurura yol açabileceğinden pek tehlikelidir. Peygamber Efendimiz (sav) öyle kimseleri cehenneme girmeye hazır olsunlar diye tehdit etmiştir. (Ebu Davud, Edep 151-157, Tirmizi, Edep 13)

 

Dargınları Barıştırmak

Hasbel beşer iki kardeşin arasında bir bozgunluk olduğu zaman sulha koşmaktır. İslâm dininde bu farzdır. “Müminler ancak birbirine kardeştir, kardeşlerinizin aralarında sulh edin.Taki felaha ulaşasınız.” mealindeki ayeti kerimenin emrini yerine getirmek en büyük sadakadır. Nitekim hadisi şerifte; ”Sadakanın en üstünü, araları bozulmuş olanların arasında sulh etmektir.” buyrulmuştur. Bu hususta, yalana bile cevaz verilmiştir. Kardeşlerin gıyabında onları hayırla yad etmelidir. Ashabı kiramdan birisi diğer bir sahabinin gıyabında fena bir hasletle ondan bahsetmiştir.

Fahri Âlem (sav); “Vazgeç, bırak kardeşinin aleyhinde olmakla şeytana yardımcı olmayın.” buyurmuştur. Demek kardeşimizin gıyabında onun fenalıklarını söylemek şeytana yardım etmektir. Nasihat, dua, setr şarttır. 

“İki mü’min kardeş iki el gibidir, biri ötekini yıkar.” (İhya-yı Ulumi’d-Din, İmam Gazâlî, cilt 2, s.394) Osman Bedruddîn Hazretleri de Sohbetnamesi’nde; ”Taşıdığı sırr-ı ilâhî sebebiyle her insanı şayanı tazim bulmak akıllılıktır.” buyurmaktadır. Nuri Muhammedî’siz bir mahluk mevcut olmadığından bütün mahlukat hakkında tazim ve edanın muhafazası lazımdır. Keza insandaki sırrı ilâhîde böylece şayanı tazim ve tekrimdir.

Ez cümle yaratılanı Yaratan’dan dolayı sevmek, saymak Müslümanın şiarıdır. Veren el daima kazanır. 

Allahu Teâlâ kudsi hadisinde şöyle buyuruyor; ”Başka sebeple değil sadece Benim rızam için birbirini seven, Benim rızamı kazanmak için bir araya gelen, Benim rızam uğrunda birbirini ziyaret eden ve sadece Benim rızam için sadaka verip iyilik edenler, Benim sevgimi hak ederler.” (Malik, Muvatta; Şa’r 16)

Rabbim bu manada birbirimizi sevebilmeyi, kardeşliğin ruhuna erebilmeyi, dostları tarafından sevilebilmeyi cümlemize nasibi müyesser eylesin. Âmin.

 

Kaynakça:

Terbiyetu’s Salikan ve Adâbu’l Hâcegân, Hâce Hazretleri (ksa),

Sohbetname, Osman Bedrüddin Erzurumi (ks),

Edeple Varış Lütufla Dönüş, İsmail Çetin Hocaefendi,

Peygamberimin Sevdiği Müslüman, M.Yaşar Kandemir

 

Yazar: Nurten ÖZEN

 

 

gh logo           rahiask gri         rahiask logo             google play

Top
bursa escort , escort bursa , izmit escort , van escort