JoomlaLock.com All4Share.net

GÜLZÂR-I HÂCEGÂN DERGİSİ EKİM 2019 SAYISI ÇIKTI

Ekim 2019

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM...

 

Gülzâr-ı Hâcegan Dergisi'nin Ekim 2019 sayısı çıktı.

 

HÂCE HAZRETLERİ’NİN (ksa) “Usûl, Husûl, Vusûl...” Başlıklı sohbetlerinde:

''Sual: Efendim son zamanlarda yaşadığımız hadiseler gösterdi ki a’dan z’ye bütün meselelerimizde ticari mantıkla çalışmaya başladık. Neticeye yönelik, sonuç odaklı yaşıyoruz. Mesela bir konuda “bu farz değil; sünnet” dediğimizde; veya “haram değil; mekruh” dediğimizde sanki çok rahat terk edilebilecek bir şey veya yapılabilecek bir şeymiş gibi algılıyoruz… Bu yönlerimizi törpüleyecek, temizleyecek; bizi başarıya ulaştıracak yol, yöntem nedir?

Cevap: Bir meselenin başarıya ulaşması için üç esas belirtmiş İslam âlimleri. Üç adım, üç merhale demişler… Birincisi usûl. O meselenin usûlüne riayet. Bütün vusûlsüzlükler yani neticesizlikler usûlsüzlüktendir, demişler. Usûlüne riayet etmezseniz o şeyin neticesi olmaz. Neticeye yönelik toplumuz, dediniz ya. Birinci merhale usûl. Dolayısıyla İslam dini bu usûlü vaaz etmiştir.

İkinci merhale husûl. Yani o usûlün görünmesi, o usûlden bir şeyin hâsıl olması, meydana gelmesi. Siz ektiniz, usûlünce ektiniz; ondan bir şeyin bitmesi. Mahsulatın ortaya çıkması.

Üçüncüsü vusûl. Yani o mahsulü kaldırıp harman yapıp ambarınıza koymanız. Meselenin neticesine erişebilmeniz.

Usûl, husûl, vusûl... 

Usûlde yanlış yaparsanız hasılat olmaz. Hasılat olmazsa vuslat olmaz. Bu yüzden misal namaz farz; namazın bir usûlü var, bu usûl de farz. Nedir o usûl? Tadil-i erkân. Yani rükünleri yerli yerinde yapmak, bu da farz. Niyetle başladın, iftitah tekbiri, kıraat/okuma, rükû, secde, teşehhüt/oturuş ve selam… Bunların hepsi farz. Bu farzları bu sayılan sıraya göre yapmak farz. Rükûyu kıraatın önüne alırsan, kıraatı secdeye indirirsen namaz olur mu, olmaz. Usûl yok. 

Bunu niye söyledim?.. Herhangi bir konuda neticeyi verecek olan Allah’tır. Hiç kimsenin kendi gayretiyle, emeğiyle, çabasıyla -Allah’ın yardımı, O’nun inayeti olmaksızın- başarıya ulaşması, muvaffak olması mümkün değil. Allah dilemedikçe kirpik düşmez, göz oynamaz. Hal böyle olunca, eğer bir şeyde Allah’ın inayetiyle muvaffak olmak istiyorsak, ondan netice almak istiyorsak Cenabı Hak bize nasıl gelmişse biz de o yoldan O’na gitmeliyiz. Allah’ın bize bir gelişi var. O emirleri bize bir bildirişi, bir tarifi var. İşte bizim de O’na gidişimiz aynı yoldan olmalı, o usûle göre olmalı. 

Şimdi Cenabı Hak bize bu dini nasıl talim etmiş? Peygamberleri aracılığıyla. Cenabı Hak kâdir olmasına rağmen, kudret sahibi olmasına rağmen Cebrail’e bildirmiş; Cebrail gelmiş, Sultanu’l-Enbiya’ya bildirmiş, aleyhissalatu vesselam, O ümmetine açıklamış... Bu bize usûl olmuş. Sahabe diyor ki, rıdvanullahi teala aleyhim ecmain, “Biz ayakkabımızın bağından -beyaz mı olsun, yeşil mi olsun- endişe duysak onu gidip Rasulullah’a sorardık.” O zaman ayakkabılar iple bağlanıyordu, ayağın altına giyilen tabanlık var, o bağlanıyor ki çıkmasın. Ayakkabının o bağının renginden şüphe etsek, misal veriyorlar; yeşil mi olsun, beyaz mı, onu gidip Rasul-i Kibriya’ya sorardık; ya Rasulallah nasıl olsun? 

Niye bu bugüne kadar muhafaza edilmiş, günümüze gelmiş? Bize bir ölçü olsun diye… İmam Efendi Hazretleri de buyuruyor ya “Bir muarrif onu bize tarif edecek.” Mutlak birinden onu talim etmemiz lazım. 

Siz dünyada hiç gördünüz mü meşhur, şampiyon olmuş bir sporcu ki onun antrenörü, menajeri yok. Bir takım şampiyon olmuş, Cumhurbaşkanlığı kupasını almış ama o takımın antrenörü yok… Böyle bir takım gördünüz mü? Olmaz, dünyada böyle bir şampiyonluk olmaz. Sen kendine hobi adına o sporu yapabilirsin, misal top oynayabilirsin, boks yapabilirsin, uzak doğu sporları ile uğraşabilirsin ama eğer bu işi meslek edinmişsen ve bir iddia üzere bu işi yapıyorsan antrenörün olmak zorunda. Sana o işi öğreten, tarif eden, seninle tatbik eden birisi olmak zorunda.'' Buyuruyorlar.

 

Netice-i Meram bölümünde Vahdettin Şimşek; “İslam'da Ticari Ahlâk -2” ve Abdülkadir Visâlî; “Doğru Yapılan Ticaret, Maddi ve Manevi Kazanca Vesiledir...(2)” başlıklı makalelerini okuyucularımızla paylaşıyorlar.

DERGİMİZİN DİĞER YAZILARI İSE ŞÖYLE:

 

Veysel Özsalman - Bilenler Bilmeyenlere Anlatsın

Salik-i İrfan - Leylet-ül Ba'îr (Deve Gecesi)

Tamer Doymuş - Neslin Yetişmesi

Yûsuf-i Kenân - Ne İçimizdeki Âleme Sığabiliyoruz Ne de Dışımızdaki Dünyaya

Şeb-i Vuslat - Her Hal ü Kârda Ölümü Anmanın Fazileti -1

Mine Şimşek - Selim Kalb ve Huşu

Gönül Pınarı - Hazreti Allah ile Kulu Arasındaki Hayatî Temas Noktası

 

Rabbimiz Celle ve Âlâ cümlesinden razı olsun, ümmet-i Muhammed’i müstefid kılsın. Âmin…

“Mü'minin Hayatı Ta’lim, Tatbik Ve Tebliğden İbarettir” anlayışıyla hizmetine devam eden Gülzâr-ı Hâcegân Dergisi’nin bir sonraki sayısında buluşmak üzere Allah'a emanet olun...

 

 

gh logo           rahiask gri         rahiask logo             google play

Top
bursa escort , escort bursa , izmit escort , van escort