BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM...
Gülzâr-ı Hâcegan Dergisi'nin Eylül 2019 sayısı çıktı.
HÂCE HAZRETLERİ’NİN (ksa) “İNSAN YETİŞTİREN MEKÂNLAR” Başlıklı sohbetlerinde:
''Hâcegân Cemaati’nin iki yeni hizmet binası olan Erzurum merkezdeki “Gülzâr-ı Hâcegân Camii ve Külliyesi” ile Kocaeli Kartepe’deki “Gülzâr-ı Hâcegân Hankâhı” açılışlarında Hâce Hazretleri’nin (ksa) yapmış olduğu iki sohbeti, dergimizin bu sayısında sizlerle paylaşıyoruz. Cenabı Hak, cümlemizi müstefid eylesin…
Bu müessesenin içindeki bütün malzeme lisanı hali ile bize diyor ki; biz, belki hiçbir sorumluluğumuz olmamasına, bir mesuliyet taşımamamıza rağmen Allah’ın emrine imtisalen Allah’ın zikri yapılsın, ilmi okunsun, O’na kulluk, taat, hizmet yapılsın diye üstümüze düşeni yaptık… Biz birleştik, birbirimizi itmedik, birbirimizi atmadık, birbirimizi dışlamadık. Birbirimizle sarmaş dolaş olduk böyle bir yapı meydana geldi… Bundan sonraki vazife size ait, diyor. Biz sorumlu olmamamıza rağmen görevimizi yaptık. Size böyle güzel, nezih, latif bir mekân oluşturduk. Allah’a ibadet edesiniz diye, kulluğunuzu gösteresiniz diye, hizmetinizi sergileyesiniz diye… Siz de bizim gibi yapın. Siz de bizim gibi birbirinize sarılın, tutunun, güvenin. Birbirinizi atmayın, itelemeyin, dışlamayın, ötekileştirmeyin. Cenabı Hak gönüllerinizi, zihinlerinizi himmetlerinizi, gayret ve servetlerinizi birleştirerek arzuladığınız o kulluğunuzu tahakkuk ettirir, ortaya getirir.
Şimdi bundan sonraki sorumluluk bizim üstümüzde. Allah bize böyle bir imkân, böyle bir mekân vermiş. Niye? Biz burada nefsimizi te’dib edelim, nefsimizi edeplendirelim diye. Ufkumuzu geliştirelim, ötelerin ötesine yelken açalım, ilmimizi ziyadeleştirelim, doğru, meşru bilgi ile donanalım, bu Külliye’de iliklerimize kadar aşkı, sevgiyi, dostluğu, kardeşliği yaşayalım diye… Bunun için bu mekânı Cenabı Hak bize lütfetti.
Dünya hayatı için Cenabı Hak buyuruyor ya:
“اَلَّذ۪ي خَلَقَ الْمَوْتَ وَالْحَيٰوةَ لِيَبْلُوَكُمْ اَيُّـكُمْ اَحْسَنُ عَمَلاًۜ وَهُوَ الْعَز۪يزُ الْغَفُورُۙ - O, hanginizin daha güzel amel yapacağını sınamak için ölümü ve hayatı yaratandır.” (Mülk, 2)
Sizi yaşam ile ölüm arasında, ne yapacağınızı görmek için muhayyer bıraktık. Bakalım hanginiz güzel işler yapacaksınız. Hayatınızda sizi serbest bıraktık, irade verdik, özgürlük verdik.
Aynı şeyi biz, işte bu yapı için de düşüneceğiz. Bakın size böyle bir külliye verdik, hadi bakalım bugün içinde ne yapacaksınız? Nasıl bir kulluk sergileyeceksiniz? Nasıl bir ümmetlik ortaya koyacaksınız? Nasıl bir kardeşlik geliştireceksiniz?
Evet, burası bir mektep kardaşım… Biz dergâh ifadesinden bunu anlıyoruz. Dergâh sadece zikir yapılan bir yer değil. Burası bir mektep, burası bir camia… Araplar üniversiteye camia derler, bura bir camia. Biz burada dünyevi ve uhrevi hayatın tamamını tahsil edeceğiz. Dünya ve ahiret için bize lazım olacak olan bütün alt yapıyı bu camiada, bu mektepte öğreneceğiz. Burası bir enstitü. Burada yer gelecek fıkhı öğreneceğiz, yer gelecek akaidi öğreneceğiz; ahlakı öğreneceğiz, edebi öğreneceğiz, tasavvufu, taarrufu, tesanüdü öğreneceğiz, siyaseti, ticareti öğreneceğiz, sevgiyi, paylaşımı, vefayı, fedayı, sehayı öğreneceğiz. Gerektiğinde Hak adına birbirimiz için ölmeyi öğreneceğiz. Evet, ölümü de burada öğreneceğiz biz. Hayatı öğrendiğimiz gibi nasıl ölmemiz gerektiğini de burada öğreneceğiz.
Rabbimiz: “يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا اتَّقُوا اللّٰهَ حَقَّ تُقَاتِه۪ وَلَا تَمُوتُنَّ اِلَّا وَاَنْتُمْ مُسْلِمُونَ - Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten nasıl sakınmak gerekiyorsa öylece sakının ve siz ancak Müslümanlar olarak ölün.” (Âl-i İmrân, 102)
Sakın ha! Kul olmadan, Müslüman olmadan, Allah’ı bulmadan, Allah’a kavuşmadan, İslam’ı anlamadan, özünüze sindirmeden ölmeyin. Ölmeyin... Onun için ölmeyi; nasıl ölmemiz gerektiğini öğreneceğiz.
Hoşuma gitti, kurban bayramı da yaklaşıyor ya dün bir arkadaş yazmış, bizi hayvan katliamı yapmakla suçlamayın. Hayvan katliamı yapılıyor diye bir kaşık suda fırtına koparıyorsunuz. Biz hayvanlara dokunmuyoruz, diyor biz inek ve koyun kesiyoruz. Biz sadece inek ve koyun kesiyoruz, hayvanlara dokunmuyoruz diyor… Ne kadar anlamlı bir söz. Ne kadar güzel bir söz, anlayana… Korkmayın size bir şey yapmayacağız, sizi kesmeyeceğiz, inek kesiyoruz biz…
Olmadan ölene aşk olsun muhteremler. İnek bile olamaz o. Allah bunca imkânı verip de olamamışsa, Allah’ı bulamamışsa inek bile olamaz. Onlar hayvandır, buyuruyor Cenabı Hak; yaşasa ne ölse ne…'' Buyuruyorlar.
Netice-i Meram bölümünde Vahdettin Şimşek; “İslam'da Ticari Ahlâk -1”, Abdülkadir Visâlî; “Doğru Yapılan Ticaret, Maddi ve Manevi Kazanca Vesiledir...(1)” ve Veysel Özsalman; “Kâr mı? Bereket mi?” başlıklı makalelerini okuyucularımızla paylaşıyorlar.
DERGİMİZİN DİĞER YAZILARI İSE ŞÖYLE:
Salik-i İrfan - Hz. Cabir'in Borcu
Tamer Doymuş - Talim ve Terbiyeye Dair
Yûsuf-i Kenân - Çocuklarımıza Güzel Ahlakı Nasıl Kazandırabiliriz?
Hasan Yağız - Hizmetle Tutunmak
Şeb-i Vuslat - Cansuyu Nasihatleri -2
Mine Şimşek - Hizmetin Bereketi
Rabbimiz Celle ve Âlâ cümlesinden razı olsun, ümmet-i Muhammed’i müstefid kılsın. Âmin…
“Mü'minin Hayatı Ta’lim, Tatbik Ve Tebliğden İbarettir” anlayışıyla hizmetine devam eden Gülzâr-ı Hâcegân Dergisi’nin bir sonraki sayısında buluşmak üzere Allah'a emanet olun...