JoomlaLock.com All4Share.net

ÂŞIK MAŞUĞUNA HİZMET EDER

Aşkın odu yakıp yandırır beni,
Can dayanmaz sevdiceğim arzular seni,
Hasretindir bülbül eder dilimi,
Gazeldesin, şiirdesin, sazdasın.
Hâce Hazretleri (kuddise sırruh)

Esad Erbili hazretleri (ks) zamanının büyük   alimlerinden… Ömrünü Rabb’ine adamış bir Allah dostu… Ömrünün son demleri gelmiş, iyice yaşlanmıştır. Bir bahaneyle hapse atılır. Halifelerinden biri üstadının bu haline dayanamaz. Yaşlı haliyle çekeceği sıkıntı ve meşakkati düşününce mürşidinin yanında olmak ister. Camide yapılanları eleştiren bir hutbe okur. Hemen şikâyet edilir. O da üstadı, mürşidi Esad Erbili hazretleri’nin yanına gönderilip, hapsedilir.

Esad Erbili hazretleri bu olaylardan sonra fazla yaşamaz. Birkaç ay sonra dünyasını değişir. Halifesi üstadının son birkaç ayında hapishanede hizmetini yaptığından dolayı çok mutludur. Fazladan 7-8 yıl hapis yatması gözüne hiç gelmez. Onu son anlarında yalnız bırakmamak, ona yoldaş olmak kendisine yetmiştir…

Aşık maşuğu için canını feda etmeyi bile az görürken, başına gelen çileye aldırış etmez. Aşığa zor gelen çile değildir. O sevdiğini üzmenin, ondan uzak kalmanın acısını yaşar hep gönlünde…

Hz. Eyüp (as) vücudunu yiyen kurtlardan şikâyetçi değildir. Vücudunu yiyen kurtlar zikrine engel olmaya başlayınca, Yüce Mevlâ’ya yalvarmaya başlar. “Dilim ve kalbim olmazsa Seni nasıl zikrederim Ya Rabbi… Seni zikretmekten beni alıkoyma.” diye niyazda bulunur.

Hâce Hazretleri’nin (kuddise sırruh) kalp ameliyatı sonrası boğazına atılan hortumdan dolayı ses telleri zarar görür. Ameliyat sonrası sesi çok kısık çıkmaya başlar. Çok sevdiği ihvanlarıyla, dostlarıyla sohbet edemezler… Hâce Hazretleri’nin bu dünyada özellikle sevdiği üç şey vardı: Tazarruyla yapılan niyaz, okumak ve sohbet…

Sohbet edememek… Göğsü süt dolu bir annenin yavrusuna süt veremeyişi gibi… Sevdiğine hizmet edememek çok yıpratır Hâce Hazretleri’ni (ks).  Bu ses kısıklığı fazla uzayınca birkaç uzman doktora gidilir. Bazıları o kadar umutsuz konuşur ki, bundan sonra sesiniz hiç gelmeyebilir gibi sözler söylerler… Hâce Hazretleri (kuddise sırruh) birçok hastalığına rağmen halinden şikâyetçi değildir. Hastalıklar Rabb’iyle arasında bir cilve gibidir. Sohbetsiz kalınca Mevlâ’ya yönelir… “ Ya Rabbi, sohbet edemezsem seni anlatamam, seni sevdiremem, seni tanıtamam…” diye dua buyurur. Ailesi de : “Hakk hiç kendi sesini kısar mı?” buyururlar ve Hâce Hazretleri’nin sesinin daima böyle kalmamasını niyaz ederler.  

Sohbet aşktır, maşuğu anlatmaktır…Sesi açılır, sohbetler başlar… Bu sohbetler doyumsuzdur… Hâce Hazretleri’nin (kuddise sırruh) sohbetlerinde bulunan insanlar o tadı doyasıya yaşarlar… Bu sohbetlerde akıl istifade eder, idraki artar… Kalp mutmain olur, huzura erer… Gönül kendisine açılan âşıklar yolundan gitmeye başlar… Hz. Adem’le (as) başlayan nebiler silsilesi bu aşk kervanının kutlu yolcularıdır. Aşık olursan senden önce bu yoldan (aşıklar yolu) gidenleri takip edersin… Dağların, taşların kaldıramadığı yükün aşk olduğunu anlarsın… İnsan vefat edince emanetini teslim etti, denir. İnsanın taşıdığı emanet “aşk”tır…

Hz. Adem aşkı yaşasın diye dünyaya gönderildi. Aşk vuslattı, aşk hasretti… aşk mahviyetti… aşk kul olabilmekti… aşk hizmet edebilmekti…

Aşık kendisiyle meşgul olmaz, maşuğu için yaşar. O’nu mutlu etmek, O’nu razı etmek en büyük isteğidir. Nakşibendiler için”İlahi Ente maksudi ve rıdake matlubi(Ya Rabbi maksadım Sensin ve isteğim Senin rızandır.)” anlayışı aşk olmuştur. Aşk maşuğu için yaşamak olmuştur.  De ki: “Namazım, ibadetlerim, hayatım ve ölümüm, alemlerin Rabbi Allah içindir. (Enam-162)

Aşk müminde sadece soyut olmaktan çıkar, hayatıyla ölümüyle, ibadetiyle somutlaşır…

Kainat insana aşıktı, insan Rabb’ine… Dünya insanın kalbine girince karıştı ortalık. Kabil’le başlar kargaşa ve dünya sevgisi… Habilleşenler ise en güzel varlıklarını sundular Rabb’ine: Bazen ellerindeki nimetler, bazen en sevdikleri, bazen canları oldu… Kulluk maşuğu sevindirmek, razı etmektir. O neden razı, O neyi seviyorsa müminin baş tacıdır.

Reşahat’ta geçer… Aşık bir genç sevgilisinin geçeceği yollara güller döker, o gelmeden oradan ayrılırmış. Onu görenler onun bu haline şaşırır, sorarlarmış, “ Sen bu gülleri yollara döküyorsun ama o kim döktüğünden habersiz.” Genç onlara , “Olsun, o benim döküğümü bilmese de bu yoldan geçerken gönlü hoş olmaz mı? Onun sevinmesi bana yeter.” dermiş. Cenabı Hakk’ın bir işten razı olması bizim için yeterli olmalı…

İnsan umreye, hacca gittiğinde Rabb’ini sevindirir. Türkiye’de son zamanlarda umre ve hac ziyaretlerine yoğun ilgi görülmektedir. Bu ilgi hepimizi sevindirmektedir. Müslümanlar bu ziyaretleri ibadet olmaktan çıkarıp turistik gezilere çevirmemelidir. Son zamanlarda umreden gelenlere neler yaşadıkları, neler hissettikleri sorulunca yaptıkları gezileri, piknikleri anlatır oldular. Ravza-i Mutahhara’ya gidip Peygamber Efendimiz’i (sav) ziyaret edeceğine çarşıya pazara yönelmektedir. Rabb’in ve Peygamber’in seni nefsinden kıskanır. Sürekli nefsin arzuları peşinden gitmen gayrete dokunur.

Hâce Hazretleri (kuddise sırruh) mukaddes beldelerde özellikle Mekke-i Mükerreme’de ihvanlarına ihtiyaçları dışında alış-veriş yapmamalarını buyururlardı. Mekke-i Mükerreme’de Cenabı Hakk’ın zatının tecellisi vardır. Burada Cenabı Hak (cc) zatının dışındaki şeylerle seni meşgul görmek istemez. Aşığın hizmeti maşuğunu razı etmektir.

“Allah'ım! Senden Seni sevmeyi, Seni sevenleri sevmeyi ve Senin sevgine ulaştıran ameli yapmayı isterim.

Allah'ım! Senin sevgini, bana canımdan, ailemden ve soğuk sudan daha sevgili kıl.”Sevdiklerini bize sevdir, bizi de sevdiklerine sevdir… Amin…

Sevdiğim mihr-i mâh, cihan-nümâdır,
Tâvusi kudsi, zümrüdü ankâdır,
Öyle yüksek uçar, sanki hümâdır,
Bakmam gayriye cümle sivâdır,
Lütfuna şâyân olmak isterim.
Hâce Hazretleri (kuddise sırruh)               

GÜLZÂR-I HÂCEGÂN DERGİSİ'NİN 2011 MAYIS SAYISINDA YAYINLANMIŞTIR

 

gh logo           rahiask gri         rahiask logo             google play

Top
bursa escort , escort bursa , izmit escort , van escort